Ana Sayfa | Yaz?lar? takip   et | Yorumlar?   et

Archive

Ne Zaman Emekli Olabilirim

5 Mart 2009 Perşembe

Ne Zaman Emekli Olabilirim? (SSK Emeklilik yaşı hesaplama) T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu


Ne Zaman Emekli Olabilirim? (SSK Emeklilik yaşı hesaplama)

Sosyal-Sigortalar-Kurumu , Ne-Zaman-Emekli-Olabilirim , Emekli , ssk, Ne Zaman Emekli, Emeklilik yaşı



Labels:

SSK Hizmet Dökümü Sorgulama

SSK Hizmet Dökümü Sorgulama T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu

Ülkemizin en büyük sosyal güvenlik kuruluşu olan Sosyal Sigortalar Kurumu, Ülke nüfusunun yaklaşık % 50’sine sigorta ve sağlık hizmeti sunmaktadır.

Onaylanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK’nın kaldırılarak, “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun oluşturulmasını öngörüyor.

ssk sorgu, ssk prim sorgula, ssk emeklilik, ssk sorgulama

SSK Sigortalı Hizmet Dökümü
SSK Sicil No Sorgulama, Sicil No ve TC Kimlik No ile SSK Hizmet Dökümü Sorgulama


SSK Hizmet Dökümü Sorgulama

Sosyal-Sigortalar-Kurumu ,SSK-Hizmet-Dokumu-Sorgulama ,SSK , Sorgulama, Hizmet Dökümü, SSK Sorgulama



Labels:

T.C.Kimlik No ile SSK Hizmet Dökümü

T.C.Kimlik No ile SSK Hizmet Dökümü Sorgulama T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu

Ülkemizin en büyük sosyal güvenlik kuruluşu olan Sosyal Sigortalar Kurumu, Ülke nüfusunun yaklaşık % 50’sine sigorta ve sağlık hizmeti sunmaktadır.

Onaylanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK’nın kaldırılarak, “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun oluşturulmasını öngörüyor.

ssk sorgu, ssk prim sorgula, ssk emeklilik, ssk sorgulama

SSK Sigortalı Hizmet Dökümü
SSK Sicil No Sorgulama, Sicil No ve TC Kimlik No ile SSK Hizmet Dökümü Sorgulama

T.C.Kimlik No ile SSK Hizmet Dökümü Sorgulama

Sosyal-Sigortalar-Kurumu - T.C.Kimlik-No-ile-SSK-Hizmet-Dokumu - - T.C.Kimlik No , SSK, Hizmet Dökümü, ssk sorgulama



Labels:

SSK İsteğe Bağlı Hizmet Dökümü Sorgulama

SSK İsteğe Bağlı Hizmet Dökümü Sorgulama T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu


SSK Hizmet Dökümü Sorgulama


Sosyal-Sigortalar-Kurumu - SSK-Istege-Bagli-Hizmet-Dokumu-Sorgulama - - SSK , Sorgulama, İsteğe Bağlı, Hizmet Dökümü



Labels:

Sosyal Sigortalar Kurumu

Sosyal Sigortalar Kurumu

T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sosyal Sigortalar Kurumu

Ülkemizin en büyük sosyal güvenlik kuruluşu olan Sosyal Sigortalar Kurumu, Ülke nüfusunun yaklaşık % 50’sine sigorta ve sağlık hizmeti sunmaktadır.

Onaylanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve SSK’nın kaldırılarak, “Sosyal Güvenlik Kurumu”nun oluşturulmasını öngörüyor.

SSK No İle SSK Hizmet Dökümü Sorgulama

TC kimlik No İle SSK Hizmet Dökümü Sorgulama

TC kimlik No İle SSK Bilgilerini Güncelle


ssk, ssk sorgulama, ssk emeklilik, ssk prim, ssk sorgu, ssk dökümü, ssk bağkur, ssk hastanesi, ssk maaş, ssk ankara, sigorta ssk, emekli ssk, sicil ssk, hizmet ssk, sosyal ssk, özel ssk, sigortalı ssk



Labels:

Aralık 2010 da emekli olabilirsiniz

Soru: 15 Aralık 1954 doğumluyum. Sigorta başlangıcım 1 Şubat 1994 dür. 15 yıldır aynı işyerinde çalışmaktayım. 5380 gün prim ödemem var. Primlerim asgari ücretten ödeniyor. Yaştan emekli olmam için ne yapmam gerekiyor? Birde tazminat hakkım var mı? Varsa ne kadar tazminat alabilirim?

Hayriye Çelik

Cevap: Kısmi yaşlılık aylığı ile emekli olmak için aranan 15 yıl sigortalılık süresi, 3600 gün prim ödeme ve 50 yaş şartlarını sizin gibi 24 Mayıs 2008 ile 23 Mayıs 2011 tarihleri arasında yerine getirenler, 56 yaş şartıyla emekli olabiliyor. Prim ödemeniz yeterli olduğundan bundan sonra prim ödemeseniz de 56 yaşınızı dolduracağınız 15 Aralık 2010 tarihinde emekli olabilirsiniz.

Labels:

550 gün askerlik için ödenecek en az tutar 3.907.20 TL dir

Soru: 1 Mart 1975 doğumluyum. Sigorta başlangıç tarihim 8 Temmuz 1998’dir. 3790 güm prim ödemem var. Sigorta başlangıç tarihimden önce yaptığım 550 gün askerlik süremi borçlanmam halinde ne kadar prim ödemem lazım ve borçlandıktan sonra hangi şartlarla ve ne zaman emekli olabilirim?

Hakan Türkmen-Merzifon

Cevap: Askerliğinizi sigorta başlangıç tarihinden önce yaptığınızdan borçlanmanız halinde, sigorta başlangıç tarihiniz 550 gün geri gider ve emekli olmak için; 25 yıl sigortalılık süresi, 5825 gün prim ödeme ve 56 yaş şartlarına tabi olursunuz. 1485 gün daha prim ödeyerek askerlik süreniz dâhil 4340 gün olan prim ödemenizi 5825 güne tamamlamanız şartıyla, 56 yaşınızı dolduracağınız 1 Mart 2031 tarihinde emekli olabilirsiniz.

Bir günlük askerlik borçlanması için, prime esas günlük kazancın alt sınırı(bugün için 22.20 TL dir) ile üst sınırı(bugün için 144.30 TL dir) arasında sigortalının belirleyeceği kazanç tutarının yüzde 32 si tutarında prim ödenmektedir. 550 gün askerlik borçlanması için, prime esas kazancın alt sınırı üstünden 3.907.20 TL borçlanma bedeli ödemeniz lazım.

Labels:

SSK dan 8 yıl erken emekli olmanız mümkün

Soru: 1970 doğumluyum. SSK ilk giriş tarihim 1 Mayıs 1990 olup, 803 gün prim ödemem var. Bağ-Kura isteğe bağlı giriş tarihim 08.10.1999 olup, 9 yıl 5 ay dır. Bağ-Kura aralıksız olarak İsteğe bağlı prim ödüyorum. Sorularım;
1)Ne zaman emekli olabilirim?
2)Emekliliğimi hangi durumda avantajlı duruma getirebilirim?
Berna Öztin

Cevap: 1) 1 Haziran 2002 tarihi itibariyle 20 tam yıl prim ödeme süresini doldurmaya sizin gibi 15 yıldan fazla 16 yıldan az süre kalanlar emekli olmak için; 20 tam yıl(7200 gün) prim ödeme ve 54 yaş şartlarına tabisiniz. 8 yıl 5 ay daha prim ödeyerek 11 yıl 7 ay olan prim ödemenizi 20 tam yıla tamamlamanız şartıyla, 2024 de 54 yaşınızı dolduracağınız tarihte emekli olabilirsiniz.

2) Sigorta başlangıç tarihiniz SSK dan emekli olmanızı avantajlı kılıyor. SSK da emekli olmak için; 20 yıl sigortalılık süresi, 5375 gün prim ödeme ve 46 yaş şartlarına tabisiniz.
Primi ödenmiş son yedi yılda fazla prim ödenen kurumdan emekli olunduğundan, Bağ-Kurunuzu kapatıp, sigortalı bir işte çalışarak 1260 gün(3.5 yıl) prim ödemeniz halinde, başka prim ödemeseniz de, 2016 da 46 yaşınızı dolduracağınız tarihte emekli olabilirsiniz.

Labels:

2008 e ilişkin gelir vergisi beyanları başladı

Soru: 2008 yılında dairemi kiraya verdim ve aylık 500 TL den 8 aylık kira aldım.(toplam 4.000 TL) Daha önceden vergi kaydım yok. Bu geliri vergi dairesi bildirmem gerekiyor mu? Gerekiyorsa hangi tarihte ve nereye ve nasıl bildirmem gerekiyor? Ne kadar vergi çıkar?

R.Uyar-İstanbul

Cevap: Mart ayının girmesiyle birlikte 2008 yılında elde edilen kazanç ve iratların beyanı başladı. Yaklaşık 2 milyon gelir vergisi mükellefinin 2008 yılında elde ettiği kazanç ve iratlarını en geç 25 Mart 2009 Çarşamba günü mesai saati sonuna kadar beyan etmeleri ve tarh ve tahakkuk eden vergiyi de Mart ve Temmuz 1009 aylarında iki eşit taksitte ödemeleri gerekiyor.

2008 yılı içinde; 2.400 TL lik konut kira geliri istisna tutarının üstünde kira geliri elde edenler elde ettiği kira gelirini beyan etmek zorundalar. 2.400 TL nin üstünde konut kira gelir elde ettiğinizden en geç en geç 25 Mart 2009 Çarşamba mesai saati sonuna kadar gelirinizi ikametgahınızın bağlı olduğu yer vergi dairesine beyan ederek, tarh ve tahakkuk eden verginin yarısını 31 Mart 2009 Salı günü mesai sonuna kadar, diğer yarısını da Temmuz 2009 ayı sonuna kadar ödemeniz gerekiyor.

4.000 TL gelirinizden beyanname üstünde 2.400 TL istisna düşülür(4.000 – 2.400 = 1.600), götürü gider usulünü seçmeniz halinde kalan 1.600 TL nin yüzde 25 i olan 400 TL( 1.600 x % 25) gider olarak indirildikten sonra kalan 1.200 TL ( 1.600 – 400 = 1.200 ) üstünden yüzde 15 oranında 180 TL( 1.200 TL x % 15) gelir vergisi hesaplanır.

Sonuç olarak 4.000 TL konut kira gelirinizi beyan ettiğinizde ödeyeceğiniz vergi 180 TL dir.

Labels:

Varlık barışında son gün

Soru: Yurt dışında ve yurt içindeki kayıtlarda olmayın para ve malın beyan edilmesi halinde, ileride vergi incelemesi yapılmayacakmış. Yurt içindeki para ve malların beyanı ne zaman bitiyor. Sistem nasıl işleyecek?

Cemil Eroğlu-Ankara

Cevap: Kamuoyunda varlık barışı olarak adlandırılan uygulamadan yararlanmak için bugün son gün, mesai saati sonuna kadar başvuru yapılması gerekiyor. Kamuoyunda Varlık Barışı olarak adlandırılan 4811 sayılı “ Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” hükmüne göre; yurt içindeki varlıkların beyanında sistem özetle şu şekilde işleyecek:

-Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan, ancak 1 Ekim 2008 tarihi itibarıyla kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile gayrimenkuller bugün mesai saati sonuna kadar Türk Lirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilecek. Beyan üstünden yüzde 2 vergi hesaplanacak. Vergi Nisan ayı sonuna kadar ödenecek.

-Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, kanuni defterlerine, taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle kaydedecekler. Beyan edilen varlıklar Pasifte özel fon hesabında gösterilecek. Bu fon hesabı, sermayenin cüz’ü addolunacak ve beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave edilecek. Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, söz konusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekler. Defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükellefleri, taşınmazlar dışındaki varlıklarına ait tutarları banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatıracaklar.

-Vergi dairelerine birinci fıkraya göre beyan edilen varlıkların değeri üzerinden yüzde 5, vergi tarh edecek. Vergi, tarhiyatın yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenecek. Banka ve aracı kurumlar, kendilerine bildirilen varlıklara ilişkin olarak yüzde 5 oranında hesapladıkları vergiyi, bildirimi izleyen ayın on beşinci günü akşamına kadar beyanname ile bağlı bulunduğu vergi dairesine beyan ederek ve aynı sürede ödeyecekler.

-Beyan edilen varlıklar nedeniyle 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1 Ocak 2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farklarından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek tarhiyat yapılır.

Labels:

Hani başlayan tedaviler yarım kalmayacaktı?

Soru: Sadettin Bey, 4.12.2008 tarihli yazınızda “Sağlık sigortası devam ederken başlayan tedavi, sağlık sigortası son bulsa da kişi iyileşene kadar devam eder” yazmıştınız. Oysa ben sağlık güvencem varken Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde tedaviye başladım. Bana endoskopi için 2 ay sonrasına gün verdiler. Bu arada ben işsiz kalmıştım. Günü geldiğinde randevuma gittiğimdeyse sağlık güvencem bittiği için başvurumu kabul edemeyeceklerini, SGK’dan provizyon alamadıklarını söylediler. Sizin yazdığınız mı doğru hastanenin yaptığı mı? Metin Huz

Cevap: Metin Bey, benim yazımda dayanak olarak aldığım kanun hükmü çok açık. 5510 sayılı Kanunun 63. maddesinde “60′ıncı maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının yitirilmesi halinde (işten ayrılma da dahil), devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kişinin iyileşmesine kadar sürer” hükmü yer alıyor. Dolayısıyla size, sağlık sigortası kapsamındayken başlayan tedavinin, sigortanız bittiği için yarım kalacağını söyleyenler kanunu çiğnemiş oluyor. Yaşadığınız sıkıntı SGK’nın sisteminden kaynaklanacağı gibi hastanenin bilgi işlem yapısından da kaynaklanıyor olabilir. Siz bu konuyu mutlaka SGK Başkanlığı’na aksettirin. Sistemde bir sorun varsa düzeltilecektir. Ayrıca yaşanan sorun sebebiyle bir mağduriyetiniz olmuşsa yargı yoluna da başvurabilirsiniz, zira kanun hükmü yoruma ihtiyaç bırakmayacak kadar açıktır.

Labels:

Son teşvik paketi “resmen” yürürlükte!

Geçtiğimiz haftalarda Meclis’te kabul edilen ve Cumhurbaşkanı’nın onayına sunulan 5838 sayılı Kanun, 28 Şubat tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Kanun, esas itibariyle istihdamın teşviki ve işsizliği önlemeye yönelik olmakla birlikte, torba kanun olması hasebiyle pek çok konuya dair hükümler içeriyor. Kanunun istihdama ve çalışma hayatına ilişkin hükümleri şöyle;

Kısa çalışma ödeneğinin süresi ve miktarı arttı

2008 ve 2009 yıllarında, bu yıllara has olmak üzere kısa çalışma ödenekleri (KÇÖ) 3 ay yerine 6 ay süreyle verilirken, ödeneğin miktarı da %50 artırılarak ödenecek. Ayrıca bu sürede ödenen KÇÖ, işsizlik ödeneğinden düşülmeyecek. Yani önce kısa çalışma ödeneği alan kişi, daha sonra işsiz kalırsa, işsizlik ödeneğinin de tamamını alabilecek. Bakanlar Kurulu dilerse, 3 aydan 6 aya uzatılmış olan bu süreyi 6 ay daha uzatabilecek. Fakat bu uzatma süresinde alınan ödenek işsizlik ödeneğinden düşülecek.

Bürokrasiye tırpan!

Çalışma hayatında işverenlerin en fazla şikayet ettiği konuların başında, kurum ve kuruluşlara yaptıkları ayrı ayrı bildirimler gelirdi. Bir işveren işe aldığı işçisini SGK’ya, Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne ve kimi durumlarda da İş-Kur’a bildirirdi. İşin trajikomik yanı ise bu üç birimin üçünün de aynı bakanlık çatısı altında olması. Neyse ki son teşvik paketinde buna da bir son verilmiş oldu ve bundan sonra SGK’ya yapılan bildirimler diğer kurumlara da yapılmış sayılacak.

Genç ve kadın istihdamına teşvikte uzatma

Geçtiğimiz yıl 5763 sayılı Kanunla, 18-29 yaş arası gençleri ve yaşları ne olursa olsun kadınları işe alan işverenlere prim muafiyeti getirilmişti. Söz konusu teşvikin, Temmuz/2008-Temmuz/2009 döneminde işe alınanlar için geçerli olacağı düzenlenmişti. Son düzenleme ile bu süre bir yıl uzatıldı ve Temmuz/2010′a kadar işe alınan gençlerin ve kadınların da teşvik kapsamında olacağı hükme bağlandı.

Emekli aylıklarına haciz yolu kapandı

Emekli aylıklarının haczedilemeyeceği yönündeki düzenleme aslında 5510 sayılı Kanun’da da yer almaktaydı. Ancak uygulamada icra müdürlüklerinin, haciz taleplerini işleme koyduğu, eğer emekliden bir itiraz gelirse kaldırdığı görülüyordu. Son düzenleme ile bunun yolu da kapanmış oldu. Artık icra müdürlükleri emeklinin onayı olmaksızın haciz taleplerini işleme koyamayacak.

İşten çıkanı bildirmeyene ceza!

Daha önce 5510 sayılı Kanunda işten ayrılan sigortalılarla, sigortalılığı sonra eren bağımsız çalışanların, 10 gün içinde SGK’ya bildirilmesi öngörülmüştü. Ancak bunun aksine davranışlar için bir cezai yaptırım konmamıştı. Son düzenlemeyle,

o İşten ayrılan çalışanını bildirmeyen işverene,

o Faaliyetine son veren esnaf, şirket ortağı gibi bağımsız çalışanlar ile bunların kayıtlarını tutan meslek odası, vergi dairesi gibi kuruluşlardan durumu SGK’ya bildirmeyenlere,
o 506 sayılı Kanunun Geçici 20. maddesi kapsamındaki banka ve borsaların yardım sandıklarından, göreve başlayan veya ayrılan iştirakçilerini SGK’ya bildirmeyenlere,

bildirilmeyen her bir sigortalı veya iştirakçi için bir asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanacak.

Labels:

Anneniz bilmiyor ama 2006 yılından beridir aylıkları sizi bekliyor

1999 tarihinde vefat etmiş olan babamın 01.09.1977 tarihinde SSK girişi var ve toplam gün sayımı 1041 gün bana ve anneme maaş bağlanabilir mi? Annem SSK emeklisidir. Eksik gün sayısı için ödeme yapabilir miyiz? Bana bununla ilgili cevap gönderebilir misiniz? Canan Büyükdurmuş

Sayın okurum, babanız 22 yıllık sigortalı iken vefat etmiş. 2006 yılı kasım ayına kadar SSK’lı birisi vefat ettiğinde geride kalan eş ve çocuklarına dul-yetim aylığı bağlanabilmesi için ya en az 1800 günü olmalı ya da 1800 günü olmamakla birlikte en az beş yıldan fazla süredir sigortalı olup sigortalı olduğu her yıl için ortalama 180 günü olması gerekmekteydi. Mesela 5 yıldan beri sigortalı olan birisinin toplamda 900 günü varsa aylık bağlanırken, 9 yıllık sigortalılık süresi olup 1600 günü olana (1620 günü olmadığından) aylık bağlanmıyordu. Yani günü daha fazla olduğu halde bazılarına aylık bağlanamayınca, bir hakimin başvurusu üzerine, Anayasa Mahkemesi 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun ölüm aylığı bağlama şartlarına ilişkin 66’ncı maddesinin (c) bendindeki, “en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinin her yılı için ortalama olarak 180 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda olan,” hükmünü iptal etmiş ama boşluk oluşmaması adına iptal kararından bir yıl sonra yürürlüğe girmesi kararlaştırılmıştı. Bu 1 yıllık süre 18/10/2006 tarihinde tamamlanmıştı.

18.10.2006 gününden sonra 1800 günü olmayan kimse vefat ederse geride kalanlara, 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu gereğince artık dul-yetim aylığı bağlanamayacaktı. Bu durumu gören, bir önceki dönemin AK Parti Kütahya Milletvekili Abdullah Erdem CANTİMUR’un verdiği Kanun teklifi 18.10 2006 gününden geçerli olmak üzere TBMM’de yasalaştı ve o günden beridir de ölüm (dul-yetim) aylıklarının şartı, “5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda, ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır.” şeklini almıştır.

İşte bu nedenle babanızın 900 günden fazlası olduğu için sizlere dul-yetim aylığı bağlanacaktır ki 2006 yılı kasım ayından itibaren bu aylıklarınız birikmiş halde sizlerin başvurusunu bekliyor. Unutmadan, şayet babanızın ölümünden sonra 1800 günü olmadığından size aylık verilmeyince SSK’dan toptan ödeme aldıysanız bu kere aldıklarınızı SGK’ya iade ederseniz aylığınız başlar.

Labels:

SSK’dan 48, Bağ-Kur’dan 49 yaşında emekli olursunuz

13.01.1964 doğumluyum ve sigortaya giriş tarihim 20.06.1984 olup 15 günlük sigortam var. Askerden sonra Bağ-Kur’a girişim 13.06.1986 olduğundan 22 yıl, 8 ay, 8 gündür Bağ-Kur’da prim ödemeye devam ediyorum, şu an 14 üncü basamaktayım kaç yaşında emekli olurum? 14 üncü basamaktan ne kadar maaş bağlanır çok merak ediyorum sigortaya geçmemi önerir misiniz? Ahmet Omut

Verdiğiniz bilgilere göre, Bağ-Kur’a devam ederseniz toplamda 9000 gün (25 tam yıl) ile 49 yaşında (13.01.2013) günü Bağ-Kur’dan emekli olursunuz. Bundan sonra Bağ-Kur’u kapatıp, SSK’ya geçerseniz bu kere en az 3,5 yıl (1260 gün) prim ödemek şartıyla 48 yaşından sonra emekli olursunuz ama bu ay başlasanız 3,5 yıllık SSK primini ancak, eylül 2012 ayında tamamlayabiliyorsunuz. Bu arada 14 üncü basamaktan bugün emekli olsanız alacağınız aylık en düşük SSK aylığı olan 621 liradan az olacaktır. Ben SSK’ya geçmenizi tavsiye ederim. Hem daha erken hem de daha fazla aylığınız olur.

Labels:

İsteğe bağlıya devam edebilirsiniz

Bir televizyon programında isteğe bağlı sigorta primleriyle ilgili olarak (eğer doğru anladıysak) yaptığınız açıklamalarda, 1 Ekim 2008 tarihinden sonra 3600 günü doldurmak için 1260 gün ve yukarısı prim ödeyeceklerin bundan böyle sigorta primleri Bağ-Kur’a devrolacaktır ve eğer 1260 gün den az günü kalmışlarsa isteğe bağlı primleri SSK’lı olarak devam edecek demiştiniz. Bizde bunun üzerine SSK’ya dilekçe verip Ekim 2008 kadar yatırdığımız günü öğrenmek ve de Bağ-Kur’lu olmak istemediğimizi belirtmemize rağmen bize net bir cevap veremediler. Gelen cevabi yazıda başlangıçtan 07.02.2002’den, 1 Ekim 2008’e kadar 2364 gün prim yatırdığımız belirtilmiş. Buna göre 3600–2364=1236 gün kalmış. Bu hesaba göre bizim 1260 günden az günümüz kaldığına göre bizim SSK’lı olarak devam etmemiz gerekir diye düşünüyoruz, sizce algılamamız ve hesabımız doğru mu? Özet olarak Bağ-Kur’lu olmak istemiyoruz ama SSK’dan net cevap da alamıyoruz, makasta kaldık yardımlarınızı ve önerilerinizi bekliyoruz. Barış Karadağ

01.10.2008 gününden sonra isteğe bağlı prim ödemeleri eski adıyla Bağ-Kur’a yeni adıyla 4/b sigortalılığına sayılmaktadır, bunu dilekçe vererek değiştirmeniz mümkün değil. Ancak, kimin nereden ve nasıl emekli olacağı, son yedi yıllık (2520 günlük) prim ödemelerinde en çok prim ödediği sigortalılık çeşidine göre belirlenmektedir. Sizin de 01.10.2008 gününden sonra isteğe bağlı sigortada 1260 güne ulaşmamanız gerekmektedir. Hesabınız doğru ama isteğe bağlıda 41 ay (1230 gün) prim ödeyin kalan süreyi bir işyerinde çalışarak ödeyin.

Labels:

İsteğe bağlıya devam edebilirsiniz–SSK’dan 48, Bağ-Kur’dan 49 yaşında emekli olursunuz

İlköğretimden, üniversite eğitimine kadar HAKLARINIZI ÖĞRENMENİZİ İSTEMEDİKLERİNDEN, BİLİNÇLİ olarak hiç mi hiç eğitimi verilmeyen sosyal güvenlik ve çalışma hayatımızda geçirdiğimiz sürelere bir göz atarsak görürüz ki, sosyal güvenlik haklarımız biz doğmadan hatta (tüp bebek ile) biz daha anne karnına düşmeden başlıyor ve biz vefat ettikten sonra dul-yetim aylıkları ile devam ediyor, iş yaşamımız ise 15 yaşında başlayıp 65 yaşına kadar devam edip hayatımızın büyük bir kısmını kapsadığı gibi günlük yaşantımızın en az yarısı işyerlerinde geçiyor.

Ancak, iş, işyeri, izin, mesai, emeklilik, iş kazası, ikramiye, fazla çalışma, prim vs gibi hiçbir şeyi bilmeden çalışmaya başlıyor, hayatımızın bazı bölümlerinde de haklarımızın bir çoğunu alamadan da ölüp gidiyoruz.

Haklarımızı bilmediğimiz gibi borçlarımızı da bilmiyoruz ki iş hayatımızda, işçi-işveren-devlet üçlüsünde gereksiz çatışmalara neden olan bu bilinçsizlik-bilgisizliği giderecek, bir makam-mevki yer yok. Sağdan, soldan, kulaktan dolma bilgilere itibar ederek, çalışıyoruz. İşte bu durumda bize yani Çalışma Hayatı- Sosyal Güvenlik uzmanlarına çok iş düşüyordu ki tam 12 yıldır sizlerin soru ve sorunlara cevap bulmaya çalışıyordum ki Habertürk Gazetesi yönetiminden davet geldi, kabul ettim.

İşte bu nedenle de ocak ayının başından beri herhangi bir gazetede yazmıyor Habertürk’ü bekliyordum. Tam 12 yıldır kesintisiz yazarken, 2 ay yazmadan beklemek bana çok zor geldi hatta alışamadım. Artık, buradayım ve bundan çok da memnunum, her hafta mesai günlerinden beş gün sizlere bu sayfadan sesleneceğim. Sorularınıza cevap, sorunlarınıza çözüm getirmeye devam edeceğim. Soru ve sorunlarınızı ….. e-posta adresimden,0212 … faks numaramdan gönderebileceğiniz gibi gazete adresimize mektupla da iletebilirsiniz.

Krizden işverenden çok işsizler etkilenir

Parayı işverene değil halka dağıtın

İşverenlerimiz, sermayedarlarımız örgütlü ve çok sesleri çıkıyor, geniş halk yığınlarının ise örgütleri yok veya sesleri çok az çıkıyor. İşveren ve sermaye örgütleri bizi destekleyin, para verin, yüklerimizi azaltın krizden az etkilenelim, işçi çıkarmayalım diyorlar. Bana göre haksızlar ve doğruyu ifade etmiyorlar.

Krizin sebebi talep yetersizliği değil mi? Talep olmayınca, üretim olmuyor, üretim olmayınca istihdam olmuyor, istihdam olmayınca talep olmuyor, bir nevi krizi daha da derinleştiren sarmal yaşanıyor.

1-Serbest piyasa ekonomisi devlet desteği ister mi?

Son 30 yıldır ülkemizde serbest piyasa ekonomisi uygulanıyor ve uygulamayı savunanlar, devlet, piyasada sadece düzenleyici ve denetleyici olsun, bizler de serbest piyasa ekonomisi içinde üretelim, fiyatı pazar belirlesin yani arz-talep belirlesin diyorlardı. Şimdi de ağız değiştirmişler ve diyorlar ki devlet bize destek çıksın para versin, vergi almasın, prim almasın. Devlet bizi desteklesin, daha düne kadar gölge etmeyin diyenler şimdi üstümüze şemsiye tutun diyorlar. Yani milletin parasını bize verin diyorlar. Esaslı geliri dolaylı vergiler olan (şekerden, ekmekten, sudan toplanan) paralar ile işsizlere para verilmesi için toplanan İşsizlik Sigortası Fonuna göz dikmişler.

2-Destek işverenlere verilsin mi?

Ülke, serbest piyasa ekonomisi değil mi, piyasaya ayak uyduramayan şirket gider piyasa yenisini getirir, merak etmesinler kendi şirketleri batınca dünyanın sonu gelmez. Birilerinin dediği gibi mezarlıklar vazgeçilmezler ile dolu.

Diyelim ki İşsizlik Fonunda biriken 37 milyar (katrilyon) lira işverenlere dağıtıldı. Bu neyi değiştirir, sadece birkaç ay işçi çıkartılması engellenebilir ama talep yaratmayacağından sonunda para bitince işçiler işsiz kalmaya başlar.

Bu arada piyasa ekonomisine müdahale edildiği için bazı şirketler kapanmayacak, kötü olan işadamlarının bir müddet daha işlerine devam etmesi sağlanacağından, fırsat bekleyen daha akıllı, daha piyasaya uygun işadamlarının çıkmasına da engel olacağız.

3-Devlet para dağıtacaksa halka dağıtmalı

Bir para dağıtılacaksa bu halka yani geliri ile geçinen, aldığını yiyeceğe, içeceğe, ısınmaya verenlere dağıtılmalıdır ki, talep yaratsın, üretimi tetiklesin, istihdama fayda sağlasın. Özellikle sosyal devlet ilkesinin de gereği olarak işsizlere verilen, işsizlik ödenekleri tıpkı kısa çalışma ödeneği gibi arttırılabilir. Her haneye 1000 lira gibi eşit tutarda para dağıtılabilir. İşyeri açmak, esnaflık yapmak isteyenlere faizsiz ve belirli bir süre geri ödemesiz kredi olarak da verilebilir.

Labels:

AYLIK SSK BİLDİRGESİ

Aylık Prim ve Hizmet Belgesi (Aylık SSK Bildirgesi) Genel Olarak:

1- Ay içinde işyerinde kaç işçinin çalıştığını,

2- Çalışmakta olan işçilerin SSK’ya tabi gelirlerini,

3- Çalışmakta olan işçilerin prim gününü yani ay içinde kaç gün çalıştıklarını,

4- İşe giren ve çıkanları gösterir.

Çalışan sayısı 7 üzeri olan işverenler Aylık Prim ve Hizmet Belgesi’ni elektronik ortamda internet üzerinden SSK’ya göndermek zorundadır.

Dönemi:

İlgili ayın bildirgesi takip eden ayın sonuna kadar verilir. Takip eden ay sonu hafta tatili vb. güne gelirse takip eden işgünü verilir. Örneğin Ocak ayının bildirgesi Şubat ayının son gününe kadar ilgili SSK’ya verilir.

Cezalar:

4958 Sayılı Kanun:

“c) Bu Kanunun 79 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri (AYLIK SSK BİLDİRGESİ) anılan fıkrada belirtilen sürede Kuruma vermeyenlere her bir fiil için aylık asgari ücretin üç katını geçmemek kaydıyla belgenin;

1) Asıl nitelikte olması halinde belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin 1/5′i tutarında,

2) Ek belge niteliğinde olması durumunda sigortalı sayısına bakılmaksızın aylık asgari ücretin 1/8′i tutarında,

3) Hiç belge vermeyenlere ise sigortalı sayısı üzerinde durulmaksızın her ay için aylık asgari ücretin üç katı tutarında,”

Labels:

BİLDİRİM FORMU

Herhangi bir sebeple işyerinizde çalışmakta olan sigortalı işçilerinizin çalışma günlerini 30 günden az gösterdiğiniz taktirde bildirim formu vermek ve eksik çalışılan günlerin sebeplerini açıklamak zorundasınız.

Bildirim Formunu aylık hizmet prim bildirgesi ile elden vermeniz gerekmektedir.

Labels:

DÖRT AYLIK SİGORTA BİLDİRGESİ

Dört aylık sigorta bildirgeleri işyerine asılması zorunlu olan evraklardandır.

Dört aylık sigorta bildirgeleri dönemleri:

1. Dönem: Ocak-Şubat-Mart-Nisan dönemi, Mayıs ayı sonuna kadar.

2. Dönem: Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos dönemi, Eylül ayı sonuna kadar.

3. Dönem: Eylül-Ekim-Kasım-Aralık dönemi, Ocak ayı sonuna kadar.

Cezalar:

Dört aylık sigorta primleri bordrosunun işçilerin göreceği bir yere asılmamasının idari para cezası aylık asgari ücretin iki katıdır.

Labels:

SSK AÇISINDAN TUTULACAK DEFTER VE BELGELER

İşverence Tutulacak Defter ve Belgeler

Belgenin Dayanağı

Madde 25 – İşverenlerin diğer kanunlar gereğince tutmak zorunda oldukları defterlerle dayandığı belgeler, Aylık prim ve Hizmet Belgesinin dayandığı belgeler niteliğinde bayılır.

Şu kadar ki;

a) Kullanılmaya başlanmadan önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş defterler,

b) Kanuni tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin tasdik tarihinden önceki kısmı,

c) İşçilikle ilgili bilgilerin işlenmemiş olduğu tespit edilen defterler,

d) Sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak tespitine imkan vermeyecek şekilde usulsüz, karışık veya noksan tutulmuş defterler,

e) Herhangi bir ay içinde sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil ) o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde ise, o aya ait defter kayıtları,

f) Vergi usul kanunu gereğince bilanço esasına göre defter tutulması gerektiren işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler,

geçerli sayılmaz.

Ücret Tediye Bordrosu

Madde 26 – Diğer kanunlara göre defter tutmak mecburiyetinde bulunmayan işverenler, Kuruma verdikleri Aylık prim ve Hizmet Belgesinde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olmak üzere aylık ücret tediye bordrosu düzenlemekle yükümlüdürler.

Ücret Tediye Bordrosundaki Bilgiler

Madde 27 – Aylık ücret tediye bordrosunda;

a. İş yerinin sicil numarası,

b. Bordronu ilişkin olduğu ay,

c. Sigortalının adı ve soyadı,

d. Sigortalının T.C. kimlik numarası,

e. Sigortalının sigorta sicil numarası,

f. Ücret ödenen gün sayısı (Ücret aylık olarak ödenmiş ise gün sayısı 30 gündür),

g. Sigortalının ücreti ( aylık, haftalık, gündelik, saat veya parça başı ücreti),

h. Ödenen ücret tutarı,

i. Ücretin alındığına dair sigortalının imzası,

Hususlarının bulunması zorunludur.

Yukarıda belirtilen hususların tümünü ihtiva etmeyen ücret tediye bordroları geçerli sayılma. Ücretlilerin ve diğer ödemelerin makbuz makabilinde veya banka aracılığıyla yapılması halinde ücret tediye bordrosunda imza şartı aranmaz.

Ücret Tediye Bordrosunun Ayrı Ayrı Düzenlenmesi

Madde 28 – Tehlike sınıfları farklı olan işyerlerinde çalışan sigortalıların aylık ücret tediye bordroları işverence ayrı ayrı düzenlenir.

Belgenin İşyeri Kayıtları İle Mutabakatı

Madde 29 – Aynı işverene ait iş yada işyerleri ile ilgili defter veya kayıtların müştereken tutulmuş olması ve bu defter veya kayıtların her iş veya işyeri için ayrı ayrı verilmiş olan Aylık Prim ve Hizmet Belgesinde yazılı kazançlar toplamı ile uyumlu olması halinde, iş veya işyeri kayıtlarının verilen bu belgelerde yazılı olanları doğrulayıcı nitelikte olduğu kabul edilir.

İşyeri Kayıtlarının İbrazı

Madde 30 – İşverenler, aracılar ve sigortalıyı devir alan işverenler işyeri ile ilgili tüm defter ve belgeleri , gerektiğinde istenilmesi halinde , Kurum denetim elemanı ile bilanço esası dışında defter tutan veya defter tutmak zorunda olmayan işyerleri içinde sigorta yoklama memurlarına göstermek üzere, ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süreyle saklamak zorundadırlar.

Yapılacak tebligat üzerine defter ve belgeler incelemeyi yapacak ilgili denetim elemanı veya sigorta yoklama memurunun tebligata gösterdiği adrese getirilir. Ancak işveren, aracı yada sigortalıyı devir alan işveren tarafından defter ve belgelerin işyerinde yada belge ile kanıtlaması kaydıyla işletme merkezinde; işletme merkezi bulunmuyorsa kanuni ikametgahında incelenmesi yazılı olarak istenir. Veya bu istek bir tutanak ile tespit edilir ve ilgili denetim elemanınca veya sigorta yolama memurunca da teftişe elverişli bulunursa inceleme orada yapılır.

Defter ve belgeler kanunun 132 inci maddesi gereğince 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre yapılacak bildiri ile istenilebileceği gibi, işveren , işveren vekili, aracı veya sigortalıyı devir alan işveren ile düzenlenecek tutanakla da istenilebilir.

Yapılacak tebligata rağmen 15 gün ya da haklı bir sebep ileri sürülerek yazılı istekte bulunulması veya bu durumun ilgililerin şahsen başvurusu ile bir tutanakla tespiti üzerine verilen mehil süresi içerisinde gösterilmeyen defter ve belgeler daha sonra ibraz edilirse gerekli inceleme yapılır. Ancak bu durumda ilgililer hakkında Kanunun 140. Maddesinin (d) bendi hükmü uygulanır.

İşveren , işveren vekili veya aracı tarafından haklı bir sebep ileri sürülerek istenilen mehil süresi, ilgili denetim elemanınca veya sigorta yoklama memurunca belirlenir ve ilgileye bildirilir. Zaman aşımının söz konusu olduğu hallerde mehil süresine ilişkin istekler kabul edilmez.

Defter ve belgelerin gösterilmeyeceği , veya mevcut olmadığı işveren, işveren vekili, aracı veya sigortalıyı devir alan işveren tarafından yazılı olarak bildirildiği yada bu durum ilgili denetim elemanınca veya sigorta yoklama memurunca bir tutanakla tespit edildiği takdirde, ilgili süre verilmesi hususunda ayrıca tebligat yapılmaz.

Labels:

EK/1 VE EK/2 İŞÇİ BİLDİRİMLERİNDE İDARİ PARA CEZASI

ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğü
Tarih: 30.07.2001
Sayı : B.13.0.ÇGM.0.11.00.01-627/9721-20696
KONU: Ek 1 ve Ek 2 DİĞER BİLDİRİMLER İLE İLGİLİ CEZA UYGULAMASI

Ek 1 ve Ek 2 İşçi Bildirimleri ile İşyeri Bildirgesi ve İş Kazası Bildirim Formu ve diğer konularla ilgili olarak süresinde bildirim yapılmaması halinde iş müfettişince düzenlenmiş rapor bulunmaksızın idari para cezası uygulanmaması ve Cumhuriyet Savcılığı’ na suç duyurusunda bulunulmayacağı hk.

Bilindiği gibi; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’ nun 62. maddesinde “işverenin işe aldığı veya herhangi bir nedenle hizmet akti sona eren işçileri izleyen ayın 15′ine kadar aylık bildirimlerle işyerinin bağlı bulunduğu Bölge Müdürlüğü’ ne ve Bakanlığımıza bildirmek zorunda olduğu” hükme bağlanmıştır.

İşçi bildirimlerine ilişkin usul ve esaslar ise, anılan maddeye dayanılarak çıkarılan işverenlerin işçileri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına ve Bölge Müdürlüğüne bildirmeleri ile Sendika ve Konfedarasyonlarca düzenlecek üye kayıt fişleri ile ihtiva edeceği bilgiler hakkında yönetmelikte düzenlenmiştir.

Diğer yandan; 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’ nun 59. maddesinde, 62. maddede belirtilen bildirim yükümlülüğüne uyulmaması halinde uygulanacak cezai müeyyide belirtilmiş “bildirilmeyen her işçi için sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen asgari ücretin aylık brüt tutarının beşte biri kadar ağır para cezasının hükmedileceği” öngörülmüştür.

Ancak, söz konusu ceza miktarı, Türk Ceza Kanunu’ nun 4421 sayılı Kanunla değişik 19 ve Ek 4. maddeleri gereğince 01.01.2001 tarihinden itibaren 142.365.600 TL. (01.01.2002 tarihinden itibaren 218.104.100.Tl.) olarak uygulanmaktadır.

Anılan hükümler uyarınca, İşçi Bildirim Listesini ve İşçi Çıkış Bildirim Listesini (Ek-1 ve Ek-2) yasal süre içerisinde Bölge Müdürlüğüne vermeyen işverenler hakkında para cezası uygulanması için, Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmaktadır.

İlgi yazımızda da, işveren veya işveren vekilinin, 1475 sıyılı Kanunun 3. maddesinde belirtilen yükümlülükleri süresi içinde yerine getirmediğinin verilen bilgilerden saptanması halinde, idari para cezasına gerekçe teşkil edecek bir müfettiş raporu bulunmaksızın Bölge Müdürlüklerince idari para cezası uygulanabileceği, yine işçilerin işe giriş ve çıkış tarihlerinin de yer aldığı Ek-1 ve Ek-2 bildirimlerini süresinde verilmediğinin ilgili bilgilerden anlaşılması durumunda iş müfettişleri tarafından düzenlenmiş işyeri denetim raporu bulunmaksızın Bölge Müdürlüklerinizce Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulabileceği belirtilmiş, ayrıca, Bakanlığımız Teftiş Kurulu Başkanlığı Müfettişlerice Konya Bölge Müdülüğünde yapılan teftişte, işçi bildirimlerini süresinde vermeyen işverenler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği ifade edilmiştir.

Ancak, Ek-1 ve Ek-2 İşçi Giriş ve İşçi Çıkış Bildirimleri süresinde yapmayan işverenler hakkında, bazı Bölge Müdürlüklerince Cumhuriyet Savcılığı’ na suç duyurusunda bulunulduğu, büyük çoğunluğunun suç duyurusunda bulunmadığı, suç duyurularının, Türk Ceza Kanunu’ nda öngörülen zamanaşımı süresi ile cezaların ertelenmesine ilişkin ilgili kanun hükümlerini dikkate alınmadan yapıldığı, bu durumun, işverenler nezdinde Bakanlığımızın itibarını olumsuz yönde etkileyeceği gözlemlenmiştir.

Bu nedenle, gerek tüm Bölge Müdürlükleri’ nin işlemlerinde uygulama birilğinin sağlanması, gerekse Ek-1 ve Ek-2 Bildirimleri ile ilgili suç duyurularının suçun oluşumu anındaki kanun hükümleri ile Türk Ceza Kanununda öngörülen zamanaşımı süresi ve cezaların ertelenmesi ile ilgili olarak çıkarılan infaz kanunlarını ilgili hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda hukuka uygun yapılması gerekliliği ve ayrıca konuyla ilgili muhtemel hukuka aykırı suç duyuruları nedeniyle vatandaşlarımızın haksız biçimde Yargı organlarını kovuşturmalarına muhatap edilmemeleri ve nihayet Bakanlığımız birimlerinin konuya ilişkin işlemlerini müfettiş incelemesi ve raporuna dayalı olmasını işlemlerin sıhhati yönünden önem arz ettiği gerekçeleri ile, bundan böyle, İş Müfettişlerince düzenlenmiş rapor bulunmaksızın, Bölge Müdürlüklerince, idari para ceza uygulanmamasını ve Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmaması gerektiğinin uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Dolayısıyla, Ek-1 ve Ek-2, İşyeri Bildirgesi ve İş Kazası Bildirim Formu ve diğer kunularla ile ilgili olarak süresinde bildirim yapılmamışsa, konuya ilişkin bilgi ve belgelerin incelenmek üzere derhal ilgili İş Teftiş Grup Başkanlığı’ na intikal ettirilmesi gerekmektedir.

Bilgilerinizi, bundan böyle, Müdürlüğünüzce konu ile ilgili olarak Bakanlığımızın İş Müfettişince düzenlenmiş rapor bulunmaksızın herhangi bir konuda idari para cezası uygulanmaması ve ilgili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmamasını önemle arz ve rica ederim.

Labels:

SİGORTALI İŞÇİ ÇALIŞTIRILMASI

Sigortalı işçi girişi yapılırken: İşçinin eskiden sigorta sicil numarası yoksa; SSK’ya ilk giriş bildirgesi verilir. Daha önceden sigorta sicil numarası varsa; SSK’ya tekrar giriş bildirgesi verilir. Bildirgelerle birlikte işçinin nüfus cüzdanının fotokopisi ve ilk girenler için fotoğraf eklenmesi gerekmektedir.

Dört ve daha fazla işçi girişleri için SSK’ya Dizi Pusulası verilir.

İşçi çıkışlarını aylık hizmet ve prim belgesinde gösteriniz.

Bölge Çalışma Müdürlüğüne, İlk girişler için EK/1 İşçi Giriş Bildirgesi verilir. Çıkışlar içinse EK/2 İşçi Çıkış Bildirgesi verilir.

Ek/1 ve Ek/2 bildirgelerinin verilmemesinin cezası: Bildirilmeyen her işçi için 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen asgari ücretin aylık brüt tutarının beşte biri kadar ağır para cezası kesilir.

Kesilen para cezası, ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun 4421 sayılı kanunla değişik 19 ve ek 2. maddeleri gereğince hesaplanan ağır para cezasının altında kalırsa. asgari ücretin beşte biri değil bu oran dikkate alınır.

Labels:

BÖLGE ÇALIŞMA MÜDÜRLÜĞÜ İŞE BAŞLAMA VE İŞYERİ BİLDİRGESİ

Bölge Çalışma Müdürlüğüne mutlaka işyerinizi tescil ediniz. Aksi taktirde:

“4857 Sayılı İş Kanunu

İşyerini bildirme yükümlülüğüne aykırılık

MADDE 98. - Bu Kanunun 3 üncü maddesindeki “Bölge Müdürlüğüne” işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline çalıştırılan her işçi için elli milyon lira para cezası verilir.”

SSK’dan işyeri sicil numarası aldıktan sonra 30 gün içerisinde bölge çalışma müdürlüğünden de İşyeri sicil numarası alınız ve EK/1 işçi giriş bildirgesi veriniz.

Daha sonraki işçi giriş ve çıkışlarınızı takip eden ayın 15′ine kadar Ek/1 (giriş) ve Ek/2 (çıkış) bildirgeleri ile yapınız.

Bölge Çalışma müdürlüğünden işyeri sicil numarası almak için istenen belgeler:

1- İşyeri Bildirgesi 3 suret (BİLDİRGE ÖRNEĞİ İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ)

2- Nüfus Cüzdanı Sureti (şirketlerde müdürün)

3- İkametgâh ilmühaberi (şirketlere müdürün)

4- İmza sirküleri (şirket)

5- Ticaret sicili gazetesi (şirket)

4884 sayılı Kanunun 11. maddesi ile işyerini bildirme kuruluş aşamasında ticaret sicili memurluğu tarafından da yapılabilecek söz konusu madde aşağıya alınmıştır:

“MADDE 10. — 22.5.2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. ( 3. madde )

Ancak, şirketlerin tescil kayıtları ise ticaret sicili memurluklarının gönderdiği belgeler üzerinden yapılır ve bu belgeler ilgili ticaret sicili memurluğunca bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili bölge müdürlüklerine gönderilir.”

Yeni iş kanunu gereğince işyerini bildirme ile ilgili olarak daha önceden yazmış olduğumuz “Yeni iş kanunu gereğince işyerini bildirme” başlıklı yazımızı okumanızı tavsiye ederim. Yeni kurulan şirketlerin Bölge Çalışma Müdürlüklerine ilk tescilleri bundan böyle Ticaret Sicili Memurluğunca yapılacaktır. Henüz uygulama ile ilgili örnek bulunmamakla birlikte, Ticaret Sicili Memurluğu ile Bölge Çalışma Müdürlükleri arasında iyi bir organizasyonun ve takibin gerekeceği ortadadır. Şirketler işyeri sicil numaralarını öğrenmekte zorluk çekebilirler.

Labels:

SSK İŞYERİ SİCİL NUMARASI ALMAK İÇİN GEREKEN BELGELER

Gerçek Kişilerde

2 adet SSK işyeri bildirgesi (matbu) İşyeri Yetkili Bilgileri (matbu)
Nüfus Cüzdanı Sureti
İkametgah İlmühaberi
Belediye küşat ya da işyeri açma izin belgesi fotokopisi
Vergi levhası fotokopisi
Bağlı bulunduğu Oda, dernek veya birliklerden alınacak kayıt sureti
Kira kontratı veya tapu fotokopisi
İş ihaleli ise ihale sözleşmesi
Defter ve belge düzenleyen muhasebeci-mali müşavirlerin belgesi
İşveren vekillerinin noter tasdikli vekaletnameleri
İş ihaleli ise ihale sözleşmesi veya işyeri teslim tutanağı

Tüzel Kişilerde

2 adet SSK işyeri bildirgesi (matbu)
İşyeri Yetkili Bilgileri (matbu)
Müdürün ve ortakların nüfus cüzdanı Suretleri
Müdürün ve ortakların ikametgah ilmühaberleri
Belediye küşat ya da işyeri açma izin belgesi fotokopisi
Vergi levhası fotokopisi
Bağlı bulunduğu Oda, dernek veya birliklerden alınacak kayıt sureti
Ticaret Sicili Kuruluş Gazetesi
Müdür imza sirküleri
Kira kontratı veya tapu fotokopisi
Defter ve belge düzenleyen muhasebeci-mali müşavirlerin belgesi
İş ihaleli ise ihale sözleşmesi veya işyeri teslim

Labels:

SSK İŞE BAŞLAMA VE İŞYERİ BİLDİRGESİ

SSK İşyeri bildirgesi, işyeri sicil numarası alma:



* Eğer ilk defa işyeri sicil numarası alıyorsanız:



4958 Sayılı Yeni Kanun:



“MADDE 26.- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “işçi çalıştırmaya başlayacağı tarihten önce” ibaresi, ” en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte” şeklinde değiştirilmiş…”

Bunun için hangi sigorta bölge müdürlüğü alanına girdiğinizi bilmeniz gerekmektedir.

* Eğer ilk defa işyeri sicil numarası alıyorsanız: İşyeri sicil numarasını aldıktan sonra işçi girişlerinizi otuz gün içerisinde ilgili sigorta bölge müdürlüğüne vermeniz gerekmektedir.



* Daha önceden işyeri sicil numaranız varsa: İşçi girişleriinizi (ilk/tekrar bildirgesi) bir gün önceden ilgili ssk bölge müdürlüğüne vermelisiniz.



Cezalar:



4958 Sayılı Kanun Madde 51



İşyeri Bildirgesinin Yasal Süresi içerisinde Kuruma (SSK) verilmemesinin cezası:



1-Bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için üç aylık asgari ücret tutarında,

2-Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için iki aylık asgari ücret tutarında

3- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında,



4857 Sayılı İş Kanunu (BÖLGE ÇALIŞMA)



İşyerini bildirme yükümlülüğüne aykırılık



MADDE 98. - Bu Kanunun 3 üncü maddesindeki “Bölge Müdürlüğüne” işyeri bildirme yükümlülüğüne aykırı davranan işveren veya işveren vekiline çalıştırılan her işçi için 64.250.000. (2004 yılı için ) lira para cezası verilir.





Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği



İşyeri Bildirgesi İle Birlikte Verilecek Diğer Belgeler



Madde 10 – İşveren işyeri bildirgesi ile birlikte;

a) T.C kimlik numarasını gösteren nüfus cüzdanı örneği,

b) İkametgah belgeleri ile imza sirkülerini,

c) Kayıtlı oldukları meslek kuruluşlarından alacakları belgeleri,

d) Tüzel kişilerde hükmi şahsiyetin tescil edildiği Ticaret sicil gazetesi ile imza sirkülerini,

e) İşyeri açmak için aldıkları ruhsat örneğini,

f) Bağlı bulundukları vergi dairesinin adını ve vergi hesap numarasını gösterir bir belgeyi,

g) Adı ortaklıklarda tüm ortakların onaylı T.C kimlik numarasını gösteren nüfus kayıt örneklerini ve ikametgah belgelerini,

h) İşveren vekillerinin noterden onaylı vekaletnamelerini ve imza sirkülerini,

ı) Defter ve belgelerini düzenleyen ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bulunan serbest muhasebecilerin veya serbest muhasebeci mali müşavirlerinin Ek: 9 da belirtilen ilgili meslek kuruluşu tarafından onaylanmış belgesini,

i) Diğer kurumlar uyarınca tutmak zorunda oldukları defterlerin türünü gösteren resmi nitelikteki belgeyi,

İlgili Üniteye vermek zorundadır.



Şu kadar ki , işverenden iş alan aracı ile iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak sigortalıyı devir alan işveren de; işyeri bildirgesi hariç yukarıdaki sayılan belgeleri ilgili Üniteye verir.

Labels:

506 Sayılı Kanun ve İşyeri Bildirgesi

Bilindiği üzere 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu uygulamasında çalışanlar işe alınmalarıyla kendiliğinden “sigortalı” olurlar. Çalışan-Çalıştıran ilişkisinin var olduğu düzlemde zorunlu sigortalı olma sürecinin başlangıcından itibaren gerçek veya tüzel kişilerde, çalıştırdıkları işçilerden dolayı, 506 sayılı Kanun anlamında artık işveren olarak adlandırılmaktadır. Anılan kanun çerçevesinde değerlendirilmeye başlanılan işverenlerin hak ve yükümlülükleri de sigortalıların işe alındıkları tarihten itibaren başlamaktadır.

İşyeri bildirgesi düzenleme yükümlülüğü de işverenlerin anılan kanun hükümleri çerçevesinde yerine getirmek zorunda oldukları önceliklerdendir. İşveren, örneği Kurumca hazırlanan işyeri bildirgesini en geç sigortalıyı çalıştırmaya başladığı tarihte Kurum Başkanlığının ilgili ünitesine vermek zorundadır. İşverence iki nüsha olarak tanzim edilmiş olan işyeri bildirgesi işyerinin bulunduğu sınırları kapsayan Kurum Başkanlığının ilgili ünitesine ya doğrudan işverence verilir veya iadeli taahhütlü olarak gönderilir. İşverence tanzim olunan işyeri bildirgesinin bir nüshası “alındı belgesi” mahiyetinde kullanılmak gayesi ile ilgili ünitece işverene geri verilir.

İşveren işyeri bildirgesini Kuruma verirken ekinde, aşağıda sayılan belgeleri de vermek zorundadır. Buna göre ;

1) T.C kimlik numarasını gösteren nüfus cüzdanı örneği,

2) İkametgah belgeleri ile imza sirküleri,

3) Kayıtlı oldukları meslek kuruluşlarından alacakları belgeler,

4) Tüzel kişilerde hükmi şahsiyetin tescil edildiği Ticaret Sicil Gazetesi ile imza sirküleri,

5) İşyeri açmak için aldıkları ruhsat örneği,

6) Bağlı bulundukları vergi dairesinin adını ve vergi hesap numarasını gösterir bir belge,

7) Adi ortaklıklarda tüm ortakların onaylı T.C kimlik numarasını gösteren nüfus kayıt örnekleri ve ikametgah belgeleri,

8)İşveren vekillerinin noterden onaylı vekaletnameleri ve imza sirküleri,

9) Defter ve belgelerini düzenleyen ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanununa göre yetki almış bulunan serbest muhasebecilerinin veya serbest muhasebeci mali müşavirlerinin, ilgili meslek kuruluşu tarafından onaylanmış bildirim formu,

10) Diğer kanunlar uyarınca tutmak zorunda oldukları defterlerin türünü gösteren resmi nitelikteki belge, işverence işyeri bildirgesi ile verilmek zorundadır.

Asıl işverenden iş alan aracılarla, geçici iş ilişkisi ile sigortalıyı devir alan işverende işyeri bildirgesi dışında yukarıda sayılan belgeleri ilgili üniteye vermek zorundadır.

İşyeri bildirgesinin işverence Kurumun ilgili ünitesine verilmediği durumlarda; Kurumun yetkililerince yapılacak tespitler doğrultusunda veya yetkili merciilerden alınabilecek bilgiler ışığında işyeri resen tescil olunabilmektedir. Kurumca yapılacak resen tesciller; Kurum sigorta müfettişleri, sigorta yoklama memurları ve genel bütçeye dahil daireler ve katma bütçeli idarelerin denetim elemanlarınca düzenlenen ve işyeri bildirgesinde bulunması gerekli bilgileri ihtiva eden durum tespit tutanaklarına veya ihale makamları, ruhsata tabi işlerde ruhsatı veren merciler (valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler, maden arama ve işletme, inşaat, taş ocağı ruhsatı verenler ve benzeri), çalışma müdürlükleri, vergi daireleri, liman reislikleri, trafik müdürlükleri gibi resmi kuruluşlardan alınan bilgilere, göre yapılabilecektir.

Resen tescil sonucunda veya işyeri bildirgesinin bildirim yükümlülüğünün işverence süresi dışında yerine getirilmesi durumlarında işverene uygulanacak cezai yaptırım 506 sayılı kanunun 140. maddesinde öngörülmüş bulunmaktadır.

Buna göre işyeri bildirgesini 506 sayılı Kanunda belirtilen tarihte Kuruma vermeyen işveren hakkında ;

1 ) Bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için üç aylık asgari ücret tutarında (2006 yılı için 1.593,00 YTL),

2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için iki aylık asgari ücret tutarında (2006 yılı için 1.062,00 YTL)

3 ) Defter tutmak ile yükümlü olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında (2006 yılı için 531,00 YTL),

idari para cezası uygulanması gerekecektir.



Labels:

SSK İŞYERİ SİCİL NUMARASI ALMAK İÇİN GEREKEN BELGELER

Gerçek Kişilerde

2 adet SSK işyeri bildirgesi (matbu) İşyeri Yetkili Bilgileri (matbu)
Nüfus Cüzdanı Sureti
İkametgah İlmühaberi
Belediye küşat ya da işyeri açma izin belgesi fotokopisi
Vergi levhası fotokopisi
Bağlı bulunduğu Oda, dernek veya birliklerden alınacak kayıt sureti
Kira kontratı veya tapu fotokopisi
İş ihaleli ise ihale sözleşmesi
Defter ve belge düzenleyen muhasebeci-mali müşavirlerin belgesi
İşveren vekillerinin noter tasdikli vekaletnameleri
İş ihaleli ise ihale sözleşmesi veya işyeri teslim tutanağı

Tüzel Kişilerde

2 adet SSK işyeri bildirgesi (matbu)
İşyeri Yetkili Bilgileri (matbu)
Müdürün ve ortakların nüfus cüzdanı Suretleri
Müdürün ve ortakların ikametgah ilmühaberleri
Belediye küşat ya da işyeri açma izin belgesi fotokopisi
Vergi levhası fotokopisi
Bağlı bulunduğu Oda, dernek veya birliklerden alınacak kayıt sureti
Ticaret Sicili Kuruluş Gazetesi
Müdür imza sirküleri
Kira kontratı veya tapu fotokopisi
Defter ve belge düzenleyen muhasebeci-mali müşavirlerin belgesi
İş ihaleli ise ihale sözleşmesi veya işyeri teslim



Labels:

SSK PRİM ORANLARI

Sigortaya tabi olan işveren ve işçilerden SSK primleri belirli oranlarda kesilir. Sosyal Sigortalar Kanunumuzda:

Prim Alınması:

madde.72-

İş kazalarıyla meslek hastalıkları, hastalık, analık, mâlüllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının gerektirdiği her türlü yardım ve ödemelerle her çeşit yönetim giderlerini karşılamak üzere, Kurumca bu kanun hükümlerine göre prim alınır.

Prim Oranları:

madde.73

A) Tarifesine göre tespit edilecek iş kazaları ile meslek hastalıkları sigortası priminin tamamı işverenler tarafından verilir. Bu primin nispeti % 1.5 ten az, % 7 den fazla olamaz.

B)

a)Hastalık sigortası primi, sigortalının kazancının % 11′idir. Bunun %5′i sigortalı hissesi, % 6’sı da işveren hissesidir.

3 üncü maddenin (II/B) fıkrasında belirtilen çıraklar için ise kazancının % 4 üdür. Bunun % 2’si sigortalı hissesi, % 2’si işveren hissesidir.

b)Mülga

C) Analık sigortası primi, sigortalının kazancının % 1′idir. Bu primin tamamı işverenler tarafından verilir.

D) Malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, sigortalının kazancının % 20’sidir. Bunun % 9′u sigortalı hissesi, % 11′i de işveren hissesidir.

Ancak, maden işyerlerinin yeraltı işlerinde çalışanlar için malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, sigortalının kazancının % 22’sidir. Bunun % 9′u sigortalı hissesi, % 13′ü işveren hissesidir.



Labels:

Yaşı büyütmek geçerli değil

1966 doğumlu idim. 1984 yılında doğum tarihimi 1 yaş büyüttüm. 1.1.1965 doğumlu oldum. Sigorta başlangıcım 29.1.1982 ve SSK’da toplam 5.365 günüm var. Bağ-Kur’da ise 497 günüm bulunuyor. Bunlara göre; ne zaman emekli olabilirim? Yaşımı büyütmüş olduğum tarihten itibaren sayılır mı? Sigorta ve Bağ-Kur’a başlangıç tarihim 18 yaşından önce idi başlangıç tarihi sayılır mı?

Verdiğiniz bilgilere göre, 29.1.1982 işe giriş tarihi ile 46 yaşında en az 5.375 gün sayısı ile SSK’dan emekli olacaksınız. Sigortalı olduğunuz tarihten sonra yaş büyütmesi yaptırdığınızdan emeklilik hesaplamaları için bu dikkate alınmayacak. İlk sigortalı olduğunuzda nüfusta kayıtlı olan doğum tarihine itibar edilecektir. Yani, 1.1.1966 doğum tarihine göre 2012 yılında emekli olacaksınız. İlk sigortalı olduğunuz tarihin 18 yaşından önce olmasının ise hiç önemi yok. Emeklilik yaşı hesaplanırken, işe giriş tarihine itibar edilir ve 18 yaşından önce de olsa fark etmez.



Labels:

Sosyal güvenlik reformu, gelin ve torununuzu aylıksız bırakmış

Oğlum Türkiye’de 270 gün SSK sigortalısı olduktan sonra yurtdışında çalışmaya başladı. 4 yıllık çalışmanın ardından gittiği ülkede geçirdiği bir kaza sonrasında vefat etti. Şimdi yurtdışı borçlanması yaparak gelinime ve 2 yaşındaki torunuma aylık bağlatabilir miyiz?

Bize bu konuda yardımcı olur musunuz?

30.9.2008 gününe kadar geçerli olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 66. maddesine göre, “5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır.” hükmü vardı. Buna göre 900 günü olmadan vefat edenlerin geride kalan yakınları askerlik veya yurtdışı borçlanması yaparak 900 güne tamamlama hakkına da sahiptiler.

2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 32. maddesi ile uygulama değiştirildi. Yeni uygulamaya göre, “En az 1.800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında (eski adıyla SSK’da) sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,…” olanların geride kalanlarına aylık bağlanacaktır.

Fakat metin içindeki ‘her türlü borçlanma süreleri hariç’ ibaresi her şeyi altüst etmiş ve 1.10.2008 günü ve sonrasında vefat edenlerin geride kalanlarının, askerlik ve yurtdışı borçlanması ile 900 güne tamamlama haklarını ellerinden almış. Yani dul ve yetim aylığı almalarına engel olunmuştur. Sonuç olarak, ölüm olayı 1.10.2008 gününden evvel gerçekleşenlerin yakınları borçlanma ile 900 güne veya 5 yıllık sigortalılık süresine ulaşabiliyorlar. Ama 1.10.2008 günü ve sonrasında ölenlerin yakınlarının elinden bu hak sosyal güvenlik reformu ile alınmıştır. Bu sebeple gelininiz ve torununuza SGK, dul ve de yetim aylığı vermeyecektir.

Yapılması gereken iki şey var: Birincisi Anayasa Mahkemesi’ne götürülen sosyal güvenlik reformunun, Mahkeme tarafından iptal edilmesi. İkincisi ise sizin olayı İş Mahkemesi’ne taşıyıp, mahkeme hakimini ikna ederek konuyu bir de buradan Anayasa Mahkemesi’ne taşımaktır. Bu arada sosyal güvenliği bilen, vicdanlı milletvekilleri eliyle bu kanunun yukarıdaki gibi maddelerinin değiştirilmesi için dua etmenizi de öneririm.

Emekli aylıklarına haciz yasağı genişledi

Halk Bankası’ndan emekli maaşı almaktayım. Bankadan tüketici kredisi çektim. Kredi taksitlerim emekli maaşından otomatik kesiliyor. Bunu kaldırmak istiyorum, nereye itiraz etmem gerekiyor?

Metin Kahraman

Eski adıyla SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olmuş olanlar ile dul ve yetim aylığı alanlara haciz yasağı vardı. Ancak bu, pür bir yasak değildi. Alacaklı kişi icra müdürlüğünden emeklilerin aylıklarına haciz istiyordu, icra memuru da haciz işlemini başlatıyordu. Emekli olan kişi haciz işlemine yasadışı diyerek itiraz ederse, işlem duruyordu. Emekli itiraz edinceye kadar geçen süredeki gerçekleşmiş hacizler için ise emeklinin ayrı bir dava açıp, haczedilenleri geri istemesi gerekiyordu.

Geçen hafta TBMM’de kabul edilen 5838 sayılı torba kanun ile bu uygulama değiştirilmiştir, artık SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olanların aylıklarına haciz istemi, borçlu emeklinin muvafakati yoksa derhal reddedilecek. Bu arada emeklilerin bankalardan kredi alırken veya kredi kartı çıkarırken baştan verdiği veya verecekleri ‘emekli aylığıma haciz getirtebilirsiniz’ muvafakatından da her zaman vazgeçme hakları var. Bankayı emekli aylığından kesinti yapmaması için mahkemede dava edin ve dava ile daha önce yapılan kestikleri de geri isteyin. Konuyla ilgili bir Yargıtay kararını da bir kez daha yayınlıyorum.

Yargıtay 11′inci Hukuk Dairesi

E: 2002/1508, K: 2002/5286, Tarih: 27.05.2002

· Emekli Maaşı

· Kredi Borcunun Ödenmemesi

· Haciz

· Takas ve Mahsup

· Takası Mümkün Olmayan Alacaklar

SSK Kanunu gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar geçerli değildir. Yine, bu alacakların takası da kabil değildir. Bu itibarla şahsa imzalatılan, kullanılan kredi borcunun yatırılmaması halinde emekli maaşının kesilmesine yetki verildiğine dair belge baştan itibaren batıl olup, buna dayanarak yapılan kesintilerin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının emekli maaşından kesilen miktarın bankadan tahsiline karar verilmesi gerekir. (506 s. SSK. m. 121) (2004 s. İİK. m. 83) (818 s. BK. m. 19/2, 118, 123)



Labels:

Tarım Sigortası

2925 SAYILI TARIM İŞÇİLERİ SOSYAL SİGORTALAR KANUNU

2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu’na göre; Sosyal Güvenlik Kanunları kapsamı dışında olanlarla, bu Kanunlara göre malüllük, yaşlılık aylığı sürekli tam işgöremezlik geliri almayanlar,süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar, istekte bulunmaları kaydıyla sigortalı olabilmektedir.

TARIM SİGORTALILARINA İŞKAZALARI İLE MESLEK HASTALIKLARI HALİNDE SAĞLANAN YARDIMLAR

a) Sağlık yardımı yapılması,
b) Sürekli işgöremezlik hallerinde gelir verilmesi,
c) Protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi,
d) Cenaze masrafı karşılığı verilmesi,
e) Sigortalının ölümünde haksahiplerine gelir bağlanması,

Bu yardımlardan yararlanabilmesi için işkazasının olduğu tarihten en az üç ay önce sigortalının tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona ermemiş olması şarttır.

İŞKAZASINI BİLDİRME VE HEKİM TAVSİYELERİNE UYMAZLIK

İşkazası en geç kazadan sonraki iki gün içinde işverene veya Kuruma bildirilir.

İşkazası veya meslek hastalığı dolayısıyla hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması yüzünden malül kalmasına veya malüllük derecesine artmasına sebep olan sigortalının sürekli işgöremezlik gelirinin kendisine yüklenebilecek kusurun raporda belirtilen oranındaki kısmı, Kurum tarafından düşürülebilir.Şu kadarki, bu düşürme %50′yi geçemez.

Kurumun yazılı bildirisine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya, tedavi için Kuruma başvuracağı tarihe kadar sağlık yardımı yapılmayacağı gibi sürekli işgöremezlik geliri de verilmez.

TARIM SİGORTALILARINA, İŞKAZASI İLE MESLEK HASTALIKLARI SİGORTASI KAPSAMI DIŞINDA KALAN HASTALIKLARDA SAĞLANAN YARDIMLAR

a) Sağlık yardımı yapılması,
b) Ağız protezleri dışındaki protez araç ve gereçlerinin sağlanması, takılması, onarılması ve yenilenmesi.

HASTALIK HALİNDE TARIM SİGORTALILARINA YAPILACAK SAĞLIK YARDIMLARI

a) Hekime muayene ettirilmesi, hekimin göstereceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik ve laboratuar muayenelerinin yaptırılması ve tedavilerinin sağlanması,
b) Teşhis ve tedavi için gerekirse sağlık müessesine yatırılması,
c) Tedavisi süresince gerekli ilaç ve iyileştirme vasıtalarının sağlanması,

Hallerini kapsar.

Ancak ayakta yapılan tedavilerde verilen ilaç bedellerinin %20’sini sigortalı öder.

Bu madde gereğinçe yapılacak sağlık yardımları, sigortalının sağlığını koruma,çalışma gücünü yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme kabiliyetini artırma amacını güder.

Sigortalının bu maddede belirtilen sağlık yardımlarından yararlanabilmesi için hastalığın anlaşıldığı tarihten önceki bir yıl içinde bu Kanuna göre 120 gün prim ödemiş olması şarttır.

SAĞLIK YARDIMLARININ SÜRESİ

Sağlık yardımları sigortalının iyileşmesine kadar devam eder.Ancak bu yardımlar sigortalının Kurumca tedavi altına alındığı tarihten başlayarak 18 ayı geçemez.

Kurum, sigortalının iyileşmesine yarayacak veya işgöremezliğini az çok gidermesi için gerekli görülecek protez araç ve gereçlerini , yukarıda yazılı sağlık yardımları süresi ile bağlı olmaksızın sağlamak,onarmak ve tespit edilen süre ve şartlarla yenilemekle yükümlüdür.

TARIM SİGORTALILARININ EŞ VE ÇOCUKLARINA SAĞLIK YARDIMI YAPILMASI

Sigortalının eşi ve geçindirmekle yükümlü olduğu çocukları,hastalıkları halinde sağlık yardımlarından 14 üncü maddede belirtilen esas ve şartlarla, 15 inci maddede yazılı süreyi aşmamak üzere yararlanırlar.

TARIM SİGORTASINDAN GELİR VE AYLIK ALMAKTA OLANLAR İLE AİLE BİREYLERİNE SAĞLIK YARDIMI YAPILMASI

Hastalık sigortası hükümlerinin uygulanmasında;

Bu Kanuna göre sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanlar, 13 ncü maddede belirtilen yardımlardan,
Sosyal Güvenlik Kuruluşuna tabi olarak çalışmayan ve sağlık yardımlarından yararlanmayan eşi (Sigortalı kadın ise kocası, erkek ise karısı) ve geçindirmekle yükümlü oldukları çocukları ile gelir veya aylık almakta olan eş ve çocuklar, 14 ncü maddede belirtilen yardımlardan yrarlanırlar.

Şu kadar ki; sağlık yardımları her hastalık için 15 nci maddede yazılı süre ile sınırlıdır.

Yukarda belirtilen kimselerin ayakta yapılan tedavilerinde verilen ilaç bedellerinin % 10′u kendilerince ödenir.

TARIM SİGORTALILARININ GEÇİNDİRMEKLE YÜKÜMLÜ OLDUĞU KİMSELER

Bu Kanunun uygulanmasında, sigortalının geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler;

a) Karısı, çalışamayacak durumda malül veya 55 yaşını doldurmuş kocası,
b) 18 yaşını veya orta öğrenim yapıyorsa 20 yaşını, yüksek öğrenim yapıyorsa 25 yaşını doldurmamış çocukları,
c) 18 yaşını doldurmuş olup da çalışamayacak durumda malül çocuklarıdır.

Bu Yasada sigortalı olma, tamamen kişinin dileğine bırakılmıştır. Buna göre tarım işçisi, arzu ettiği takdirde sigortalı olabilmekte ve gerek kendisinin, gerekse aile bireylerinin hem kısa vadede İş Kazaları ile Meslek Hastalıkları ve Hastalık hallerinde hem de uzun vadede malüllük, yaşlılık ve ölüm hallerinde güvenceleri sağlanmaktadır.

Ancak, Hastalık sigortası hükümlerinin uygulanmasında;

Bu Kanuna göre sürekli işgöremezlik geliri, malüllük veya yaşlılık aylığı almakta olanlar, 13 ncü maddede belirtilen yardımlardan,

Sosyal Güvenlik Kuruluşuna tabi olarak çalışmayan ve sağlık yardımlarından yararlanmayan kocaların, 506 sayılı Kanunun sağlık sigortası ile ilgili hükümlerinden herhangi bir şarta bağlı olmaksızın yararlandıkları dikkate alınarak, 506 sayılı Kanuna paralel olarak 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi kadın sigortalının başka bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi olarak çalışmayan ve sağlık yardımlarından yararlanmayan kocası, Yönetim Kurulumuzca (Devredilen) alınan karar gereğince, Kurumumuz sağlık yardımlarından, Yararlanırlar.

Şu kadar ki; sağlık yardımları her hastalık için 15 nci maddede yazılı süre ile sınırlıdır.

Yukarda belirtilen kimselerin ayakta yapılan tedavilerinde verilen ilaç bedellerinin % 10′u kendilerince ödenir.



Labels:

İsteğe Bağlı Sigorta

En az 1080 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek,

1080 Günün Hesabında Dikkate Alınan Süreler

- 506 sayılı Kanuna tabi çalışılan süreler

- İsteğe bağlı sigorta, topluluk sigortası, askerlik, sanatçı, yurtdışı hizmet borçlanması ile edinilen hizmetler

- Hizmet ihyası yapılarak kazanılan hizmetler

- Ülkemizle ikili sosyal güvenlik sözleşmesi akdedilen ülkelerdeki belgelendirilen çalışmaların tamamı

1080 Günün Hesabında Dikkate Alınmayan Süreler

- 506 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin II nci fıkrasının (B) bendine göre çıraklık devresi sayılan süreler

- 506 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin II/C bendi gereği sosyal güvenlik kuruluşlarından malullük veya emekli aylığı almakta iken 506 sayılı Kanuna tabi çalışanlar

- T.C. Emekli Sandığı, Bağ-Kur, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci madde sandıklarında geçen hizmetler

- Herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna zorunlu ya da isteğe bağlı sigortalı olmamak ve buralardan kendi sigortalılığından dolayı aylık bağlanmamış olmak,

- İsteğe bağlı sigortaya müracaat edenlerin sigortalılıklarının başlayacağı tarihte SSK, T.C.Emekli Sandığı, Bağ-Kur, 2925 ve 2926 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamında bulunan sandıklara zorunlu yada isteğe bağlı sigortalı olanlar isteğe bağlı sigortaya kabul edilmez

- Kendi sigortalılıklarından dolayı sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık bağlanmış olanlar isteğe bağlı sigortaya kabul edilmez

- İşsizlik ödeneği almakta olanlar ile iş akdi sona ermemiş olmakla beraber grev, ücretsiz izin (657 sayılı Kanuna tabi Devlet Memurları dahil) ve işçinin mevsim yada kampanya sonu bıraktığı işine yeni mevsim yada kampanyada devam edecek olması nedeniyle iş akdinin askıda kaldığı sürelerde isteğe bağlı sigortaya devam edilir

- Sosyal güvenlik kuruluşlarından aylık bağlanmış olanlardan aylığı kesilenler, bu kuruluşlardan vazife malullüğü aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri; dul veya yetim geliri/aylığı alanlar isteğe bağlı sigortaya kabul edilir.

- Örneği Kurumca hazırlanacak isteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma müracaatta bulunmak.

- İsteğe bağlı sigortadan yararlanmak isteyenler, örneği Kurumca hazırlanan İsteğe Bağlı Sigorta Başvuru Belgesi müracaat edeceklerdir

- İsteğe Bağlı Sigorta Başvuru Belgesi dışında bir dilekçe ile müracaat edenlerin talepleri kabul edilmeyecektir. Bu tür bildirimler zamanında tespit edilerek hemen düzeltilmesi sağlanacaktır.



Labels:

Emeklilik

Emeklilik
Emekli Aylığı Bağlanması ve Hesaplanması

Emekli aylığı bağlanması gereken iştirakçilerin, görevlerinden ayrıldıkları tarihte, emekli keseneğine esas aylığı veya ücretleri tutarı ile bu tarihe kadar kazanmış oldukları fiili ve itibari hizmet müddetleri toplamı üzerinden aylık bağlanmaktadır.

Emekli, adi malüllük ve vazife malüllüğü aylıklarının hesaplanmasında 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 43.maddesinde yer alan gösterge tablosu ve Personel Kanunlarındaki ek gösterge, taban aylığı ve kıdem aylığı ile en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) katsayı ile çarpımı sonucu bulunan tutarın, ek göstergelere göre %40′ından aşağı olmamak üzere tekabül eden miktarı esas alınır. Bu miktar üzerinden her yıl Bütçe Kanununda tespit edilen katsayı ile çarpılması sonucunda bulunacak tutarın fiili ve itibari hizmet toplamı 25 yıl olanlara %75′i, 25 yıldan az olanlara her tam yıl için %1 eksiği, fazla olanlara da her tam yıl için %1 fazlası üzerinden bağlanır.

Fiili ve itibari hizmet toplamındaki ay kesirleri tam ay sayılır. Yıl kesirlerinin her ayı için emekli aylığı bağlanmasına esas aylık tutarının %1′inin 12′de biri emekli aylığına ayrıca eklenir.

5434 sayılı Kanunun Ek 70 inci Maddesine göre, en yüksek devlet memuru aylığının ve ek göstergelere göre dağılımının hesaplanması ise şu şekildedir. 1500 + 8000 = 9.500.- Ekgösterge : 9500 x K.S.(0,046985) = 446,36 .- 0 - 2200′e kadar 446,36 x % 40 = 178,54.- 2200 - 3600 arası 446,36 x % 70 = 312,45.- 3600 - 4800 arası 446,36 x %130 = 580,26.- 4800 - 6400 arası 446,36 x %150 = 669,54.- 6400 - 7600 arası 446,36 x %180 = 803,44.- 7600 - 8400 arası 446,36 x %200 = 892,72.- 8400′den yukarısı 446,36 x %240 = 1071,26.- Emekli aylığı hesaplaması formülü aşağıda verilmiştir; (Aylık Gösterge + Ekgösterge) x Katsayı (0,046985) = A 1000 x Taban Aylığı Katsayısı (0,54711) = B 20 x Kıd.Hiz. x Katsayı (0,046985) = C Özel Hizmet Tazminatı = D Emekli aylığı bağlanmasına esas aylık (EABEA) = A + B + C + D Emekli Aylığı = EABEA x % (50 + hizmet yılı) = E Makam Göstergesi x Katsayı = F (Temsil Göstergesi veya Görev Göstergesi) x Katsayı = G Ödenecek Aylık = E + F + G İkramiye için de tazminat aylığı olarak; 0 - 2200 %40 2200 - 3600 %70 3600 - 4800 %130 4800 - 6400 %150 6400 - 7600 %180 7600 - 8400 %200 8400 ve yukarısı %240 oranları uygulanır. Buna göre ikramiye hesabı 30 yılı geçmemek üzere şu şekilde hesaplanır; (Aylık Gösterge+Ekgösterge) x Katsayı (0,046985) = A 1000 x Taban Aylığı Katsayısı (0,54711) = B 20 x Kıd.Hiz. x Katsayı (0,046985) = C Özel Hizmet Tazminatı = D (A + B + C + D) x yıl olarak hizmeti = Emekli İkramiyesi Aylık bağlamaya esas gösterge tablosu aşağıda verilmektedir. K A D E M E L E R Dereceler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 1320 1380 1440 1500 2 1155 1210 1265 1320 1380 1440 3 1020 1065 1110 1155 1210 1265 1320 1380 4 915 950 985 1020 1065 1110 1155 1210 1265 5 835 865 895 915 950 985 1020 1065 1110 6 760 785 810 835 865 895 915 950 985 7 705 720 740 760 785 810 835 865 895 8 660 675 690 705 720 740 760 785 810 9 620 630 645 660 675 690 705 720 740 10 590 600 610 620 630 645 660 675 690 11 560 570 580 590 600 610 620 630 645 12 545 550 555 560 570 580 590 600 610 13 530 535 540 545 550 555 560 570 580 14 515 520 525 530 535 540 545 550 555 15 500 505 510 515 520 525 530 535 540



Labels:

SSK EMEKLİLİK SORGULAMA

Hizmet Dökümü-Ssk Emeklilik Sorgulama

SSK EMEKLİLİK SORGULAMA

SSK HİZMET DÖKÜMÜ

SSK EMEKLİLİK SORGULAMA AŞAĞIDAKİ LİNKTEN SSK SİCİL NO İLE SORGULAMA YAPABİLİRSİNİZ

    Sayfanın Konuları: SSK, SSK Hizmet Dökümü, SSK no, SSK Sicil No Sorgulama, SSK Sicil No ve TC Kimlik No ile SSK Hizmet Dökümü Sorgulama, SSK Maaş Hesaplama, SSK Emeklilik Süresi, SSK Öğrenme, SSK Pirim, SSK Sorgu, Sosyal Sigortalar Kurumu, ssk, www.ssk.gov.tr… hatalı aramalar: ssk gov, ssk.com, www ssk, ssk tr
  • SSK EMEKLİLİK SORGULAMA


Labels:

Nasıl Emekli Olabilirim

Kimlere Emekli Denmektedir?
Yaşlılık Aylığı Alan Emekli Yeniden Sigortalı Olarak Çalışmaya Başlarsa Ne Yapması Gerekir ?
Emeklilik İçin Aranan Yaş Şartını Doldurduğu Halde, Çalışmaları Aylık Bağlanması İçin Yeterli Olmayanların Ödedikleri Primler Hakkında Nasıl Bir İşlem Yapılır ?
Malullük Aylığı Almakta İken Yeniden Çalışmaya Başlayanların Aylıkları Kesilir mi ?
Malullük Aylığı Almakta Olanlar Kontrol Muayenesine Tabi Tutulabilir mi ?
Malullük Aylığı Alan Kimse Kurumca Belirlenen Tarihte Kontrol Muayenesi Yaptırmadığı Takdirde Ne Gibi İşlem Yapılır ?
Birden Fazla Dosyadan Gelir Ve Aylık Bağlanmasına Hak Kazanan Emekliye Ne Şekilde Aylık Bağlanır ?
Aylıkları Kanuni Temsilcilerine Ödenen Emeklilerin Aylık Alma Hakkının Devam Edip Etmediğinin Tespiti Nasıl Yapılır ?
Emekli Aylığının Hangi Banka Tarafından Ödeneceği Nasıl Belirlenir, Belirlenen Bankanın Daha Sonra Değiştirilmesi Mümkün mü ?
Emekliler Aylıklarını Bankalardan Nasıl Alabilir ?
Emekliler Kıdem Tazminatları İle Tasarruf Teşvik Fonunda Biriken Paralarını Nasıl Alırlar ?
Gelir Ve Aylıklar Hangi Tarihlerde Ödenir ?
Emekliler kontrol muayene işlemleri ile ilgili gelir aylıklarının durdurulmaması için ne yapmalıdır ?


Labels:

SSK Emeklilik İşlemleri

Emeklilik 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu ile belirlenen emeklilik halleri 4 ana grupta toplanmaktadır.

A) İstekle emeklilik,

B) Re’sen emeklilik,

C) Yaş haddinden emeklilik,

D) Malülen emeklilik

A) İstekle Emeklilik

Genel olarak 08.09.1999 tarihine kadar Sandığımız iştirakçilerinden kadın ise 20, erkek ise 25 fiili hizmet yılını dolduranlar istedikleri tarihte yaş kaydı aranmaksızın emekliliğe hak kazanabilmekte iken ?Sosyal Güvenlik Reformu? olarak bilinen ve 5434 sayılı Kanunda bir kısım değişiklikler öngören 4447 sayılı Kanunla; Kanunun yürürlüğe girdiği 08.09.1999 tarihinden sonra memuriyete başlayan kadınların 58, erkeklerin 60 yaşını ve Kadın-Erkek 25 fiili hizmet sürelerini doldurdukları takdirde bu haktan yararlanabilecekleri, anılan tarihte 20 hizmet yılını doldurmuş kadın iştirakçiler ile 25 hizmet yılını doldurmuş erkek iştirakçilerin yaş kaydı aranmaksızın istedikleri tarihte, henüz hizmet süresini (20 veya 25 hizmet süresini) tamamlamamış olanların ise hizmet sürelerine karşılık geçiş sürecinde tabi oldukları yaşlarını doldurmaları şartıyla emekliliğe hak kazanacakları hükmü getirilmiştir.

Ancak 4447 sayılı Kanunla 5434 sayılı Sandığımız Kanununa eklenen Geçici 205 inci maddenin bir bölümü (emekli aylığına hak kazanma koşulları için geçiş sürecine ilişkin hükümler) ile Geçici 206 ıncı maddenin Anayasa Mahkemesinin 23.11.2001 tarih ve 24592 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 23.02.2001 tarih ve E.No: 1999-42, K.No: 2001-41 sayılı kararı ile iptal edilmesi ve söz konusu mahkeme kararının 23.05.2002 tarihinde yürürlüğe girmesi nedeniyle 01.06.2002 tarih ve 24772 sayılı Resmi Gazete?de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 23.05.2002 tarih ve 4759 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanunun Geçici 205 inci maddesi yeniden düzenlenmiş ve bu düzenleme sonucunda emeklilikte kademeli geçiş süreci aşağıya alındığı şekilde yeniden düzenlenmiştir.

Buna göre 5434 sayılı Kanunun Geçici 205 inci maddesi; Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ; (4447 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 08.09.1999 tarihinde) Kadın iştirakçilerden 20, erkek iştirakçilerden 25 fiili hizmet yılını dolduranların istekleri üzerine emekli aylığı bağlanır.

a ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 2 yıldan az kalan iştirakçilerden kadın ise 38, erkek ise 43 yaşını, 23.05.2002 tarihinde;

b ) Emeklilik hizmet sürelerini dolduranlar ile doldurmaya 2 tam yıl veya daha az kalan iştirakçilerden kadın ise 40, erkek ise 44 yaşını,

c ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 2 tam yıldan fazla, 3 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 41, 2 tam yıldan fazla, 3 yıl 6 ay veya daha az kalan erkek iştirakçiler 45 yaşını,

d ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 3 tam yıldan fazla, 4 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 42, 3 yıl 6 aydan fazla, 5 tam yıl veya daha az kalan erkek iştirakçiler 46 yaşını,

e ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 4 tam yıldan fazla, 5 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 43, 5 yıldan fazla, 6 yıl 6 ay veya daha az kalan erkek iştirakçiler 47 yaşını,

f ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 5 tam yıldan fazla, 6 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 44, 6 yıl 6 aydan fazla, 8 tam yıl veya daha az kalan erkek iştirakçiler 48 yaşını,

g ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 6 tam yıldan fazla, 7 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 45, 8 yıldan fazla, 9 yıl 6 ay veya daha az kalan erkek iştirakçiler 49 yaşını,

h ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 7 tam yıldan fazla, 8 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 46, 9 yıl 6 aydan fazla , 11 tam yıl veya daha az kalan erkek iştirakçiler 50 yaşını,

i ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 8 tam yıldan fazla, 9 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 47, 11 yıldan fazla, 12 yıl 6 ay veya daha az kalan erkek iştirakçiler 51 yaşını,

j ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 9 tam yıldan fazla, 10 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 48, 12 yıl 6 aydan fazla, 14 tam yıl ve daha az kalan erkek iştirakçiler 52 yaşını,

k ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 10 tam yıldan fazla, 11 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 49, 14 yıldan fazla, 15 yıl 6 ay ve daha az kalan erkek iştirakçiler 53 yaşını,

l ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 11 tam yıldan fazla, 12 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 50, 15 yıl 6 aydan fazla, 17 tam yıl veya daha az kalan erkek iştirakçiler 54 yaşını,

m ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 12 tam yıldan fazla, 13 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 51, 17 yıldan fazla, 18 yıl 6 ay veya daha az kalan erkek iştirakçiler 55 yaşını,

n ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 13 tam yıldan fazla, 14 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 52, 18 yıl 6 aydan fazla, 20 tam yıl ve daha az kalan erkek iştirakçiler 56 yaşını,

o ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 14 tam yıldan fazla, 15 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 53, 20 yıldan fazla, 21 yıl 6 ay ve daha az kalan erkek iştirakçiler 57 yaşını,

p ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 15 tam yıldan fazla, 16 tam yıl veya daha az kalan kadın iştirakçiler 54, 21 yıl 6 aydan fazla, 22 tam yıl kalan erkek iştirakçiler 58 yaşını,

r ) Emeklilik hizmet sürelerini doldurmaya, 16 tam yıldan fazla, 17 tam yıl kadın iştirakçiler 55 yaşını, Doldurmaları ve kadın iştirakçinin 20, erkek iştirakçinin 25 fiili hizmet süresini tamamlamaları halinde istekleri üzerine emekli aylığı bağlanır. 39 uncu maddenin (e) ve (f) fıkraları kapsamına girenlere 25 fiili hizmet yılını ve yukarıdaki yaşları doldurmaları halinde emekli aylığı bağlanır. 32 inci madde gereğince fiili hizmet sürelerine zam yapılanların bu maddede belirtilen yaş hadlerinden, hizmetlerine eklenen fiili hizmet süresi zammı kadar indirim yapılır. Şeklini almıştır. Bu durumda, iştirakçilerin istekleri üzerine emekliliğe sevk edilebilmeleri için kadın iştirakçilerin 20, erkek iştirakçilerin 25 fiili hizmet yılını ve 23.05.2002 tarihindeki hizmet sürelerine göre tabi oldukları yaşlarını doldurmaları halinde söz konusu olabilecektir. Diğer taraftan, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra 20-25 fiili hizmet yılını tamamlayıp, geçiş sürecinde belirtilen yaşlarını doldurmadan istifa ederek görevlerinden ayrılanlar, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışmamış olmak şartıyla açıkta iken emeklilik hakkını kazanabilmek için geçerli olan yaşı doldurmaları halinde emekliliklerini de isteyebilmektedirler.

Ancak, hizmetini doldurduktan sonra görevlerinden ayrılıp, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi çalışanlar hakkında ise 2829 sayılı Kanuna göre işlem yapılmaktadır. 4447 sayılı Kanun ile Sandığımız Kanununa eklenen ve 4759 sayılı Kanunla değişikliğe uğrayan Geçici 206. madde hükmü uyarınca, 8.9.1999 tarihinde Sandık iştirakçisi olanlardan 50 ve daha yukarı yaşlarda bulunanların 61 yaşını Sandık iştirakçi iken doldurmaları halinde istekleri üzerine veya kurumlarınca yaş haddinden re?sen emekliye ayrıldıklarında fiili hizmet süreleri en az 10 yılı doldurmuş olmak şartıyla emekli aylığı bağlanmaktadır. Göreve girişlerinde, Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak alınmış ve raporda sakatlık oranı en az % 40 olanlardan fiili hizmeti 15 yıl olanların yaş kaydı aranmaksızın istekle emeklilikleri mümkündür.

B) Re’sen Emeklilik

İlgililerin isteklerine bakılmaksızın kurumlarınca yapılan zorunlu emeklilik işlemidir. 30 fiili hizmet yılını dolduran iştirakçiler kurumlarınca (tayine yetkili makam tarafından) isteklerine bakılmaksızın, görülen lüzum üzerine emekliye sevk edilebilmektedir.

Hizmet süreleri ne olursa olsun 61 yaşını dolduranlar hakkında da hizmetin gereğinin ve niteliğinin zorunlu kıldığı durumlarda kurumlarınca yaş haddi uygulanabilir. Haklarında yaş haddi hükümleri uygulanarak kurumlarınca re? sen veya 61 yaşını doldurmaları nedeniyle istekleri üzerine emekli edilenlerden fiili hizmet müddeti 15 yılı doldurmuş bulunanlara, Ahlak, yetersizlik veya disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine kurumlarınca re? sen emekliye sevk edilenlere, fiili hizmet müddetlerinin 25 yıl ve yaşlarının 61 olması halinde emekli aylığı bağlanmaktadır. Aksi halde ilgililere toptan ödeme yapılmaktadır.

C) Yaş Haddinden Emeklilik

İştirakçilerin kanunla belirlenen yaş hadlerini doldurmaları halinde, kurumlarca uygulanması zorunlu, isteğe bakılmaksızın yapılan re’sen emeklilik işlemidir. Yaş haddi genel olarak 65 yaşın doldurulduğu tarihtir. Bu tarihlerden sonra ilgililerin çalıştırılmaları mümkün bulunmamaktadır.

Yaş haddi bir kısım personel için 65 yaşın altında tesbit edildiği gibi, 65 yaştan sonra da çalıştırılan istisnai görevler kanunlarımızda mevcuttur.

D) Malülen Emeklilik

İştirakçilerin vücutlarında meydana gelen arızalar veya uğradıkları tedavisi imkansız hastalıklar sebebiyle vazifelerini yapamayacak duruma gelmeleri halinde uygulanan emeklilik işlemidir.

Belirtilen sebeplerle çalışamayacak duruma düşenlere “malül” denilmekte olup meydana geliş sebeplerine göre 3 türe ayrılmaktadır.

a) Adi Malüllük,

b) Vazife Malüllüğü,

c) Harp Malüllüğü.

a) Adi Malüllük : Adi malüllükte emekli aylığı bağlanabilmesi için iştirakçilerin en az 10 yıl fiili hizmet müddetinin bulunması gerekmekte olup, aksi takdirde toptan ödeme yapılmaktadır. İstisna olarak 5 yıl fiili hizmet müddeti bulunan iştirakçilere, tedavisi, imkansız bir malüliyete uğramaları ve başkasının güç ve yardımı olmaksızın hayatını devam ettiremez duruma düşmeleri halinde 15 yıl hizmeti bulunan malüller gibi aylık bağlanmaktadır.

b) Vazife Malüllüğü : İştirakçilerin vazife yapamayacak duruma düşmeleri;
a) İlgililerin vazifelerini yaptıkları sırada ve vazifelerinden doğmuş olursa,
b) Vazifeleri dışında kurumların verdiği herhangi bir kuruma ait başka işleri yaparken bu işlerden doğmuş olursa,
c) Kurumların menfaatini korumak maksadıyla bir iş yaparken o işten doğmuş olursa,
d) Fabrika, atelye ve benzeri iş yerlerinde, işe başlamadan evvel iş sırasında veya işi bitirdikten sonra, o iş yerinde meydana gelen ve yine o işyerinin mahiyetinden veya çalışma konusunda ileri gelen kazadan doğmuş olursa, buna “vazife malüllüğü” denir.

Vazife malüllükleri,
a) Keyif verici içki ve her çeşit madde kullanmaktan,
b) Kanun, tüzük ve emir dışında hareket etmiş olmaktan,
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten olursa,
e) Her ne suretle olursa olsun kendilerine veya başkalarına menfaat sağlamak veya zarar vermek maksadından doğmuş olursa, adi malüllük hükümleri uygulanır.

c) Harp Malüllüğü :

Vazife malüllerinden bu malüllüklere,
a)Harpte fiilen ateş altında,
b)Harpte, harp bölgelerindeki harp harekat ve hizmetleri sırasında,
c)Harpte veya harbe hazırlık devresinde her çeşit düşman silahlarının etkisi ile, d)Askeri harekatı gerektiren iç ve sınır harekatı sırasında,
e)Barışta ve olağanüstü hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan uçucularla, emir ve görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebebleriyle, emir ve görevle dalış yapan dalgıçlarla, denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan, denizaltıcılığın yada dalgıçlığın çesitli sebep ve tesiri ile uğranılmış ise, bunlara “harp malülü” denir.


30 Nisan 2008 günü ve sonrasında işe giren çalışanlardan eski adıyla Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı iştirakçileri ise 58 ve 60 yaşını tamamladıkları tarihe göre karşılarındaki yaşlarda emekli olacaklardır.


Yeni 5510 sayılı Kanun’a göre;· Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı iştirakçileri, kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı sahibi olabilirler.· SSK’lılar ise aynı yaşlarda ama 7200 şartıyla emekli olacaklar.

Ancak,· Bağ-Kur ve T.C. Emekli Sandığı iştirakçileri, Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını dolduracakları tarihe göre daha geç emekli edileceklerdir.

1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında kadın için 59, erkek için 61,

2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında kadın için 60, erkek için 62,

3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında kadın için 61, erkek için 63,

4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında kadın için 62, erkek için 64,

5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında kadın için 63, erkek için 65,

6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında kadın için 64, erkek için 65,

7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek için 65, olarak uygulanır.

Örnek 1

01.01.1980 doğumlu bir erkek 1 Mayıs 2008 günü memur olarak işe girmişse normal şartlarda 60 yaşında yani 01.01.2040 günü en az 9000 günle emekli olacaktı ama tablodaki kademeye göre 63 yaşında emekli olabilecektir yani emeklilik süresi 3 yıl daha gecikecektir.

Örnek 2

01.10.1985 doğumlu bir genç kız 1 Haziran 2008 günü kuaför işyeri açıp, Bağ-Kur’lu olursa normal şartlarda 58 yaşında (01.10.2043 günü) en az 9000 gün sayısı ile emekli olacak iken tabloya baktığımızda 58 değil 62 yaşında 4 yıl daha geç emekli olacaktır.

3-SSK’lılarda 7200 gün· SSK’lılar’da ise tablodaki tarih aralıklarına bakılırken yaşlara değil 7200 günün tamamlandığı güne bakılacaktır. Yani, kaç doğumlu olursa olsun SSK’lı birisinin kadın ise 58 ve erkek ise 60 yaşından ne kadar geç emekli olacağı tablodan bakılırken yaşları ne zaman doldurduklarına değil, 7200 günü tamamladıkları güne bakılacaktır.

Örnek 3

01.01.1990 doğumlu bir delikanlı 1 Haziran 2008 günü işçi yani SSK’lı olursa hiç ara vermeden çalışır-prim öderse 7200 günü (20 tam yılı) 1 Haziran 2028 günü tamamlayabilir. Bu durumda da herhangi bir kademeye girmeden 60 yaşında emekli olabilir ve 65 yaşını beklemesine gerek kalmaz.


Emeklilik yaşı ne zaman yükselecek?


Kanunda emeklilik yaş ve prim ödeme gün sayısı ile ilgili bir değişiklik yok ise neden bu konu tartışılıyor diye bir soru akla gelebilir. Öncelikle belirtelim ki, bu kanun yürürlüğe girdikten sonra ilk defa sigortalı olacak olan kişiler için prim ödeme gün sayısı kademeli olarak artırılıyor. Örneğin, yasa çıktıktan sonra ilk defa sigortalı olan bir kişi 7100 gün prim ödemesiyle, bir sonraki yıl sigortalı olan başka bir kişi 7200 gün sayısı ile daha sonraki yıl giren ise 7300 gün sayısı ile emekli olabilecek. Prim ödeme gün sayısı 9000 gün oluncaya kadar kademeli olarak artırılacak. Tekrar üzerine basarak belirtelim ki, bu kanundan önce sigortalı olanların mevcut durumlarında herhangi bir değişiklik yapılmıyor.

Kademeli artış 2036’dan sonra başlıyor


İkinci önemli değişiklik ilk defa 2036’dan sonra emekli olacak kişiler için emeklilik yaşında artışa gidiliyor. Burada da aşağıda görüleceği gibi kademeli bir artış öngörülmüş. Buna göre;

> 1 Ocak 2036-31 Aralık 2037 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar 59, erkekler 61
> 1 Ocak 2038-31 Aralık 2039 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar 60, erkekler 62
> 1 Ocak 2040-31 Aralık 2041 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar 61, erkekler 63
> 1 Ocak 2042-31 Aralık 2043 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar 62, erkekler 64
> 1 Ocak 2044-31 Aralık 2045 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar 63, erkekler 65
> 1 Ocak 2046-31 Aralık 2047 tarihleri arasında sigortalı olan kadınlar 64, erkekler 65



Labels:

Blogger Theme By:GosuBlogger and Araba Modelleri .