Ana Sayfa | Yaz?lar? takip   et | Yorumlar?   et

Archive

Afta Süre genelgeye göre bitti yasaya göre ise devam ediyor

17 Ocak 2009 Cumartesi

SSK-Bağ-Kur prim borçlarına ödeme kolaylığı getiren yasada başvuru süresi, kurum genelgesine göre, 28 Temmuz Pazartesi günü mesai saati sonunda sona erdi. Ancak yasaya göre başvuru süresi devam ediyor. Aftan yararlanmak için son gün 31 Temmuz

Yasa ne diyor?

Kamuoyunda ‘prim affı’ olarak tanımlanan, aslında prim affıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan ve prim borçlarının tahsiline bazı ödeme kolaylıkları getiren düzenlemeler, 26 Mayıs 2008 tarih ve 26887 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı ve aynı tarihte yürürlüğe konan 5763 sayılı İş Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’ ile birlikte yapıldı. 5763 sayılı yasanın 26 ve 27′nci maddeleriyle 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa eklenen Geçici 23 ve Geçici 24′üncü maddeler, ödeme kolaylığına ilişkin düzenlemeler içeriyor. 38′inci madde de yürürlük tarihini belirliyor.

Özetle ele alacak olursak Geçici 23′üncü madde ile 2006′da prim borçlarını yapılandırarak takside bağlatan, ancak taksitlerini süresi içinde ödeyemeyenlerle ilgili. 2006′da prim borçlannı takside bağlatıp taksitlerini öngörülen süre içinde ödemediğinden dolayı yapılandırması bozulanlara, ödemedikleri taksitleri, gecikme zammıyla birlikte 6 ay içinde ödemeleri halinde, 2006′da yapılan taksitlendirmenin tekrar hayata geçirilme hakkı veriliyor.

Geçici 23′üncü maddenin l’inci fıkrasında başvuru süresi ile ilgili olarak,

“…bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde kuruma yazılı olarak başvurmalan halinde, bozulmuş olan yeniden yapılandırma anlaşmaları, 5458 sayılı kanuna göre yapılmış olan başvuru tarihi ve taksitlendirme süresi dikkate alınmak suretiyle ihya edilir…” hükmü yer almaktadır. Bu hükme göre, maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde başvuru yapılabilecektir.. Maddenin hangi tarihte yürürlüğe girdiğini tespit edip, takip eden iki ay belirlediğimizde başvuru süresi ortaya çıkacaktır.

5763 sayılı yasanın yürürlük tarihini belirleyen 38′inci maddesi: ‘Bu Kanunun,

Çerçeve 2′nci maddesi ile değiştirilen 4857 sayılı Kanunun 30′uncu maddesinin altıncı fıkrası ile 20′nci maddesi 1/7/2008 tarihinde,

5′inci maddesi 1 Ocak 2009 tarihinde,

15′inci maddesi yayımı tarihini izleyen ikinci ayın sonunda,

ç) 24 ve 25′inci maddeleri 1 Ekim 2008 tarihinde,

Diğer maddeleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.’

hükmü yer almaktadır. 5763 sayılı yasanın af düzenlemelerini içeren 26 ve 27′nci maddeleri için 38′inci maddede, özel bir yürürlük tarihi belirlenmediğinden (d) bendindeki hükmüne göre, yani 26 Mayıs 2008′de yürürlüğe girmektedir*

Geçici 23. maddenin 1 nolu bendi de yasanın yürürlüğe girdiği tarihi (26 Mayıs 2008) takip eden iki ay içinde (Haziran ve Temmuz 2008 dönemleri) başvuru yapılacağına dair amir hükmü yer aldığına göre, af düzenlemelerinden yararlanmak için haziran ve temmuz aylarında başvuru imkanı vardır. Sonuç olarak, başvuru tarihinin son gün 31 Temmuz 2008 Perşembe günü mesai saati sonuna kadardır.

5763 sayılı yasanın 27′nci maddesiyle 5510 sayılı yasaya eklenen Geçici 24′üncü maddesi de, SSK ve Bağ-Kur’a prim borcu olanlara, ödeme kolaylığı getirmektedir. Ayrıca, 2006′da prim borcunu takside bağlatan ve taksitleri süresinde ödeyenlere de, 2006 yılı yapılandırmasını bozarak, yeni yasa şartlarına göre prim borcunu yeniden yapılandırma imkanı sunmaktadır. 24′üncü maddenin l’inci fıkrasında başvuru tarihini belirleyen,

‘…bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde yazılı olarak başvurulması kaydıyla, bu maddede belirtilen şartlarla peşin veya yirmi dört aya kadar eşit taksitler halinde ödenir’ maddesinde, başvuru suresi \,asanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay olarak belirlenmiştir. 5763 sayılı yasanın 38′inci maddesinde 24′üncü maddesinin yürürlük tarihi 26 Mayıs 2008 olarak belirlendiğinden, 26 Mayıs 2008′i takip eden iki ay olan Haziran ve Temmuz 2008 aylarında af başvurusu yapılabilir. Ve aftan yararlanmada başvurunun son günü 31 Temmuz 2008 Perşembe günü mesai saati sonudur.

Genelge ne diyor?

5510 sayılı yasa, prim affına ilişkindir. Yasanın 23′üncü maddesinin (9)’uncu, 24′üncü maddesinin (12)’nci fıkrasında, ‘Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslan belirlemeye Sosyal Güvenlik Kurumu yetkilidir.’ hükmü yer almaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumu da bu yetkiye dayanarak, 3 Haziran 2006, 2008/50 sayı ve ‘Sosyal güvenlik alacaklarının, yeniden yapılandırma anlaşmalarının ihyası/peşin veya taksitle ödenmesi’ konulu genelgesi ile af yasasının uygulama usul ve esaslannı belirledi. Sosyal Güvenlik Kurumu Genelgesi maalesef, yasa kadar güzel ve başanlı değildi. Yasayla çelişen ve ters düşen hükümler yer almaktadır.

Yorum doğru mu?

Kurum genelgesinde aftan yararlanmada son gün 28 Temmuz olarak belirlenmiştir. Oysa, başvurunun yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde yapılabileceği hüküm altına alınmıştır. Kurum sanki yasada, ‘….kanunun yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay içinde…’ ibaresini YASANIN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHİ TAKİP EDEN GÜNDEN İTİBAREN İKİ AY İÇİNDE’ şeklinde kabul etmiştir. Oysa yasadaki ‘yürürlüğe girdiği tarihi takip eden iki ay’ ibaresine göre, afta son gün 31 Temmuz 2008 Günü mesai saati sonu olarak ortaya çıkarken, kurumun yasada olmayan ‘yasanın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden günden itibaren iki ay’ ibaresinden afta son gün 26 Temmuz 2008 olarak ortaya çıkmakta, bu tarih de hafta tatiline rastladığından son gün 28 Temmuz 2008 olarak belirlenmektedir.

Sonuç olarak, kurumun yasanın önüne geçerek, genelge ile yasanın emrettiği başvuru süresini kendi yorumuna-göre değiştirmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Kanun koyucu, kurumun yorumladığı şekilde bir süre koymak istese, başvuru süresini ay değil gün olarak belirlerdi. Örneğin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 50 gün,

60 gün, 70 gün gibi.

Afta başvuru sürenin son günü çok açıktır. Ancak, yasada sürenin açık olmadığını varsaysak bile, yasada net ve açık bir hüküm olmadığı durumlar da, yasanın birey lehine uygulanması genel hukuk kuralıdır. Bu açıdan da başvuru tarihinin, 31 Temmuz 2008 Perşembe günü mesai saati sonu olarak tespit edilmesi, hem genel hukuk kurallarına hem de yasa uygulama tekniğine daha uygun olacaktır.

Mahkemeye gidilirse ne olur?

Yasadan aftan yararlanmada başvurunun son günü 31 Temmuz 2008 olduğu sonucu çıkmasına karşın, genelgede başvuru süresi 28 Temmuz 2008 olarak uygulanmıştır. Son yılların en güzel yasasından yararlanmak için insanlar günlerce kuyruğu girmesine rağmen, bazıları daireye bile girememiş, dolayısıyla yasadan yararlanamamıştır. Yasadan yararlanamayanlar 31 Temmuz 2008 mesai saati sonuna kadar yazılı olarak aftan yararlanmak için başvuruup, başvurulan da reddedilmesi halinde İş Mahkemesi’ne dava açarsa ne olacaktır? Mahkemelerde binlerce yeni dava ortaya çıkacaktır. Benzer olaylara yargının bugüne kadar olan yaklaşımına baktığımız zaman, dava açanların davayı kazanacağının altını çizmek medyumluk olmaz.

Acilen ne yapılmalı?

Dünyanın hiçbir yerinde, kamuya para yatırana eziyet edilmez. Başka bir ifadeyle kamuya işkenceyle para yatırılmaz. Böyle bir para yatırmaya izin verilmez. Para ödeyenler, süre bitti diye geri çevrilmez. Kurum 2008/50 sayılı genelgesine iki satırlık ek bir genelge yayımlayarak, başvuru süresinin 31 Temmuz 2008 olduğunu açıklamalı ve yasadan yararlanamayanlara! hiç değilse 31 Temmuz 2008 Perşembe günü akşamına kadar yasadan yararlanmalarına olanak sağlamalıdır.

Esnafın sesine kulak verilmeli

Aftan yararlanma süresi 28 Temmuz 2008 olsa da, 31 Temmuz 2008 de olsa da yetersiz. Mutlak uzatılması gerekiyor. Prim borcunu ödemek isteyen kesim sürenin uzatılmasını istiyor. Ve yasanın zamanlamasında hata olduğunu söylüyor. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) başkanı Bendevi Palandöken yakın arkadaşım. Her gün sabahın erken saatlerinde yaklaşık 1.5 saate yakın birlikte yürüyüş ve sabah sporu yaparız. Neşe dolu bir insandır. Esnafın, sanatkârın derdini kendisine dert edinmiş bir insandır. Uzun yıllardan beri bu işin içinde olmasının birikimi ile başkanı olduğu kesimin iyi ve kötü taraflarını bıkmadan usanmadan anlatır durur yürüyüş sırasında. Genelde pozitif ve olayların hep iyi tarafını görmeye çalışan moralini hep yüksek tutma özelliklerine sahip biridir. Ancak son günlerde moral bozukluğunu gizleyemiyor. Esnafın, sanatkarın siftah yapmadan dükkân kapattığını ve sıkıntılarının giderek arttığını ve kapanan iş yerlerini anlatıyor. Son günlerde konuştuğumuz konuların başında af yasası yer alıyor. Esnaf ve sanatkarın büyük bir bölümünün prim borcu olduğunu ve üyelerinin yasayı çok beğendiğini ve yasadan yararlanarak prim borçlarını ödemek istediklerini ancak, başvuru süresinin yetersiz olduğunu.1 sürenin mutlak uzatılması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca, esnafın, sanatkarın eline eylül ve ekim aylarında para geçtiğini, çiftçi ve ziraatçının ürününü bu aylarda hasat ederek sattığı, turizmcinin bu aylarda para kazandığı Almanya’dan gelen işçiler, düğün mevsimi gibi nedenlerle olduğunu esnafın, sanatkarın eylül, ekim aylarında paralandığından afta sürenin hiç değilse ekim sonuna kadar uzatılması halinde, üyelerinin tamamının prim borcunu ödeyeceğini ifade ediyor.

Milyonlarca esnaf ve sanatkarın arzu ve isteğini dikkate almak ve süreyi uzatmak, prim borçlarının devlet kasasına girmesi anlamına geliyor. Aklın yolu bir, sürenin uzatılmasında kamu yararı var. Gerekiyorsa yasadan kademeli yararlanılması yönünde düzenleme yapılır. Örneğin, mevcut halinde yasadaki iki aylık başvuru süresi içinde peşin ödeme usulünü tercih edenlerin, gecikme zammı ve gecikme zammının yüzde 85′i siliniyor. Ağustosta başvuranın yüzde 82’si, eylülde başvuranın yüzde 80′i, ekimde başvuranın yüzde 77’si, kasımda başvuranın yüzde 73 u, aralık ayında başvuranın yüzde 70′i silinir. Geç başvuru yapan daha az avantaj sağlar. Bu mali gücü olanların gecikmeden borçlarını ödemesine yol açarken, mali durumu iyi olmayanların geç olsa da yasadan daha az avantajla yararlanmasına imkan sağlamış olur.

Labels:

0 yorum:

Blogger Theme By:GosuBlogger and Araba Modelleri .