Ana Sayfa | Yaz?lar? takip   et | Yorumlar?   et

Archive

Sosyal güvenlik reformu, gelin ve torununuzu aylıksız bırakmış

5 Mart 2009 Perşembe

Oğlum Türkiye’de 270 gün SSK sigortalısı olduktan sonra yurtdışında çalışmaya başladı. 4 yıllık çalışmanın ardından gittiği ülkede geçirdiği bir kaza sonrasında vefat etti. Şimdi yurtdışı borçlanması yaparak gelinime ve 2 yaşındaki torunuma aylık bağlatabilir miyiz?

Bize bu konuda yardımcı olur musunuz?

30.9.2008 gününe kadar geçerli olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 66. maddesine göre, “5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanır.” hükmü vardı. Buna göre 900 günü olmadan vefat edenlerin geride kalan yakınları askerlik veya yurtdışı borçlanması yaparak 900 güne tamamlama hakkına da sahiptiler.

2008 yılı Ekim ayı başında yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 32. maddesi ile uygulama değiştirildi. Yeni uygulamaya göre, “En az 1.800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında (eski adıyla SSK’da) sigortalı sayılanlar için, her türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,…” olanların geride kalanlarına aylık bağlanacaktır.

Fakat metin içindeki ‘her türlü borçlanma süreleri hariç’ ibaresi her şeyi altüst etmiş ve 1.10.2008 günü ve sonrasında vefat edenlerin geride kalanlarının, askerlik ve yurtdışı borçlanması ile 900 güne tamamlama haklarını ellerinden almış. Yani dul ve yetim aylığı almalarına engel olunmuştur. Sonuç olarak, ölüm olayı 1.10.2008 gününden evvel gerçekleşenlerin yakınları borçlanma ile 900 güne veya 5 yıllık sigortalılık süresine ulaşabiliyorlar. Ama 1.10.2008 günü ve sonrasında ölenlerin yakınlarının elinden bu hak sosyal güvenlik reformu ile alınmıştır. Bu sebeple gelininiz ve torununuza SGK, dul ve de yetim aylığı vermeyecektir.

Yapılması gereken iki şey var: Birincisi Anayasa Mahkemesi’ne götürülen sosyal güvenlik reformunun, Mahkeme tarafından iptal edilmesi. İkincisi ise sizin olayı İş Mahkemesi’ne taşıyıp, mahkeme hakimini ikna ederek konuyu bir de buradan Anayasa Mahkemesi’ne taşımaktır. Bu arada sosyal güvenliği bilen, vicdanlı milletvekilleri eliyle bu kanunun yukarıdaki gibi maddelerinin değiştirilmesi için dua etmenizi de öneririm.

Emekli aylıklarına haciz yasağı genişledi

Halk Bankası’ndan emekli maaşı almaktayım. Bankadan tüketici kredisi çektim. Kredi taksitlerim emekli maaşından otomatik kesiliyor. Bunu kaldırmak istiyorum, nereye itiraz etmem gerekiyor?

Metin Kahraman

Eski adıyla SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olmuş olanlar ile dul ve yetim aylığı alanlara haciz yasağı vardı. Ancak bu, pür bir yasak değildi. Alacaklı kişi icra müdürlüğünden emeklilerin aylıklarına haciz istiyordu, icra memuru da haciz işlemini başlatıyordu. Emekli olan kişi haciz işlemine yasadışı diyerek itiraz ederse, işlem duruyordu. Emekli itiraz edinceye kadar geçen süredeki gerçekleşmiş hacizler için ise emeklinin ayrı bir dava açıp, haczedilenleri geri istemesi gerekiyordu.

Geçen hafta TBMM’de kabul edilen 5838 sayılı torba kanun ile bu uygulama değiştirilmiştir, artık SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olanların aylıklarına haciz istemi, borçlu emeklinin muvafakati yoksa derhal reddedilecek. Bu arada emeklilerin bankalardan kredi alırken veya kredi kartı çıkarırken baştan verdiği veya verecekleri ‘emekli aylığıma haciz getirtebilirsiniz’ muvafakatından da her zaman vazgeçme hakları var. Bankayı emekli aylığından kesinti yapmaması için mahkemede dava edin ve dava ile daha önce yapılan kestikleri de geri isteyin. Konuyla ilgili bir Yargıtay kararını da bir kez daha yayınlıyorum.

Yargıtay 11′inci Hukuk Dairesi

E: 2002/1508, K: 2002/5286, Tarih: 27.05.2002

· Emekli Maaşı

· Kredi Borcunun Ödenmemesi

· Haciz

· Takas ve Mahsup

· Takası Mümkün Olmayan Alacaklar

SSK Kanunu gereğince bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımlar nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir ve temlik edilemeyeceği gibi, bu mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar geçerli değildir. Yine, bu alacakların takası da kabil değildir. Bu itibarla şahsa imzalatılan, kullanılan kredi borcunun yatırılmaması halinde emekli maaşının kesilmesine yetki verildiğine dair belge baştan itibaren batıl olup, buna dayanarak yapılan kesintilerin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece, davacının emekli maaşından kesilen miktarın bankadan tahsiline karar verilmesi gerekir. (506 s. SSK. m. 121) (2004 s. İİK. m. 83) (818 s. BK. m. 19/2, 118, 123)



Labels:

0 yorum:

Blogger Theme By:GosuBlogger and Araba Modelleri .